BİR DİLEK TUT
Zaman, hiç bir şeyi geri getirmiyor artık
Gün geçtikçe daha karmaşık, daha çekilmez oluyoruz. En güzel düşlerimizi, bir bir asıyoruz, Kurduğumuz darağacında. Bir dilek sen tutuyorsun, bir dilek ben... Şimdi, bir dilek tut yüreğinden İçinden söküp attığın, benli yıllara, Senin umurunda bile olmayan yarınlara, İçinde, sadece sen olan bir dilek tut. Senin dileğin, senin yarının, senin dünün... Öyle bir gidiş gittin ki benden, bu gidişin dönüşü mahşerdir biliyorum Ne bir ses, ne bir veda, ardında ne varsa yakıp yıkmışsın Öyle bir kopup gittin ki benden Ne anılardan bir kırıntı Ne yüreğinde bir damla merhamet bırakmışsın... Nasıl bir çıkmazdayım hiç bilmedin, Bir kez olsun, baksaydın gözlerimin içine Sana nasıl yandığımı görecektin. Hiç bir zaman anlam vermediğim, O,bitmek tükenmek bilmeyen kinini,sökseydin yüreğinden Neden bu kadar aciz, Neden, bu kadar çaresiz olduğumu görecektin. Sensiz, kaç gecenin saçlarını okşayıp sabahladığımı görecektin Sensiz, bu sarhoş yalnızlığımı, kaç gözyaşımda uyuttuğumu görecektin... Artık hiç bir şey, eskisi gibi değil Ne baharım bahar gibi, Ne yazım yaza benziyor, Ne ben eski benim, ne de sen... Şimdi dilimde sövgülerle çekip gidiyorum Herkes payına düşeni alsın artık Sevgiyse sevgi, kinse kin, öfkeyse öfke Son kez çarpıp kapıları,kimsesizliğimin yüzüne Senden aldığım her şeyi yerine koyup gidiyorum... Artık gidiyorum, en çok sevdiklerimi sana bırakıp gidiyorum Artik ne yolun çıkar yoluma, ne bahtın düşer bahtıma Ne kokun olacak gecelerimde, nede dilimde adın Bu gece dünyayı yıkıp başıma, sensiz sedasız gidiyorum.... |