yüreğine sağlık sevgiler ..dost kalem..

Şiir ve şiirin açıklamasıyla daha güzel olmuş kelime anlamını bilmeyenlere .Az özle anlatım şiirler aslında kutlarım.Hayırlı Bayramlar.Dua ile.

Sevgili dost kalem,
Nevi şahsınıza münhasır dizelerdi.
Emeğe değer güzellikte olmuş.
Bu vesileyle Kurban bayramınızı tebrik ediyor
Tüm hane halkına ve size sevdiklerinizle birlikte
Mutlu bayramlar diliyorum.
Gönlümüzden gönlünüze en içten dileklerimizle
En sevilene emanetsiniz.

Celil ÇINKIR - DELİBAL

Biz ki ışığa tutulmuş pervaneler gibiyiz
Ateşten olduğunu bile bile yüz süreriz

...diyerek katıldım, üstadım... :)))

Yine seçkin eserinizi okumakla mutlu olduk...

Var olasınız...

Saygılarımla.

1- Ne vakittir gül bahçesinin mevsiminde gam zamanını yaşarız. Bu an dert ateşine hicran gecesini katarız.
Âşık sevgiliye vasıl olmasa bile bahar mevsiminde onun gelişiyle bir umutlu bekleyişe girer. Fakat ayrılık vakitlerinde yani hazan mevsiminde aşığın gönlü iyice gamla dolar. Uzun bir süre gül bahçesinde âşık gam devrini sürmekte ve o anı acı ile yaşamaktadır. Bu derdin ateşine de (ah ateşi) hicran gecesini katarak derdini daha da derinleştirir.
2- A- Gonca yaraya mutluluğa nail olmak için hep yakutun fikrini sorup yaranın üstüne derman kâsesini süreriz.
B- Gonca yaraya mutluluğa nail olmak için hep yakutun fikrini öpüp yaranın üstüne derman kâsesini süreriz.
Âşık için aşk yolunda tek hedef sevgilinin derman veren dudaklarına ulaşmaktır. Zira bu hedef birçok sırrı kendinde barındırmaktadır ve bu sebeple de âşık bunca cevr ü cefaya katlanmakta ve bir an bile olsun durumundan şikâyet etmemektedir. Beyitte âşık sevgilinin dudağını görmese bile onun yakut gibi olan dudağının fikrini sorup mutluluğa ulaşmak için gonca yarasının üstüne derman kâsesini sürmektedir. “Sormak” kelimesi öpmek manasına da havi olduğu üzere âşık sevgilinin yakut dudağını hayal ile öpüp onun derman olan dudağını gonca yarasının üstüne sürmektedir. Ayrıca sevgilinin dudağının kırmızı oluşu ve açılmamış olması âşıkta gonca şeklini almış yara şeklinde tezahür eder. Âşık o dudağa, hazineye ulaşmak için birçok dert çektiğinden vücudundaki yaralar da o dudağın şekli gibi goncadır.
3- O sevgilinin bela denizinde bizim için bir an bile bir gülüşü yok. Gör ki yine bin ah ile o bela denizinde harap olmuş gemiyi süreriz.
Aşk bir bela denizi veyahut kimi zaman sevgilinin yüzü bir bela denizi olabilir. Beyitte zikredilmese de bu bela denizi gibi olan yüzünde saç, ben, kaş, kirpik ve göz gibi birçok belalar bulunmaktadır. Dolayısıyla sevgilinin gonca dudağı bu bela denizinde bir an olsun handan olmaz. Zira gonca her zaman kapalıdır ve açıldığı vakit gonca-i handan yani açılmış gülmüş gül olur. Fakat âşık hiçbir vakit o goncanın handan olduğunu görmez ve nitekim beyitte de bunun bir serzenişi vardır. Bu hal içerisinde ise âşık tabii olarak ah etmekte ve viran olmuş gönül gemisini o bela denizinde yüzdürmektedir.
4- Sarhoşların meyhanesinin kapısına hamasetle durup dünyanın neşesini aşk çemeninden atarak kovarız.
Âşıkların ne meyhanesinde ne işretinde ne de gezdikleri yerde neşeden mutluluktan eser olmaz. Çünkü aşk diyarı bela görme ve cefa çekme diyarıdır. Böylesi bir yerde neşenin ve sefanın yeri yoktur. Bu sebeple âşıklar meclislerinin önünde hamasetle durmakta ve aşkın çemenine dünyanın neşesini sokmamaktalar ve dünya zevklerini oradan kovmaktalar.
5- Ey Cevâî her zaman inci gazelini yanmış bir yürekle okuyup parlak aşk şiirini takip ederiz.
Cevâî âşıklar için inci gibi parlak gazeller yazmaktadır. Âşıklar ise bu gazelleri aşk ateşinden yanmış olan yürekleri ile okuyup o parlak aşk şiirini takip etmektedir.