Kasîde-i Elifnâme
Kasîde-i Elifnâme
Bir bakıp evvel hurûfa hikmet-i Rahmânı gör Ki elif birdir makâm-ı cevdet-i Gufrânı gör Bâ girip cism-i cemâdîye kim oldu rûh u cân Noktasında gizlemiş ol râz-ı nûr-efşânı gör Tevbe ile ten ü cânı pâk idip der-gâhda Zâhir-i tâ seyyidân-ı pâk olan sıbyânı gör Sâ’da gördüm ol sevâbı üç nukat içre biri Zâtı vü evsâfı birle kudret-i Sübhânı gör Cîm ile ol cümle mevcûdât-ı Hâlik cem’ olup Hakk cemâlinden zuhûr iden der-i sultânı gör Etti hâ ile nişân elbet cemâl birle kemâl Bir gün erer kim zevâle ondaki ferzânı gör Nokta-i dâdı başına tâc-ı hayret etti hâ Ol hakîkatli haberde müjde-i cânânı gör Âbid-i dâl mâsivâdan vaz geçip yârân gibi Her demi nâlân ile giryân olan pîrânı gör Zâkir-i zâl ki hakîkat sırrını zikr eyledi Ehl-i hâlle dâimâ ol sâlik-i zikrânı gör Râ gibi ol rahmet-i Rahmânı kesb etmek için Meclis-i yâr karşısında âşık-ı hırrânı gör Sırr-ı zâ peydâ olur bir gün hakîkatdir bu bil Şimdiden sonra zevâl-i zîver-i bûstânı gör Râz-ı Rahmânı görüp sîn hâce-i iflâh ile Kapısında şu sevinen âbid-i hayrânı gör Dembedem şîn şâkir ü zâkir olup şevke gelir Nitekim hayretle gerden-bende-i şükrânı gör Eyledi sıdk u sebât her-dem yolunda misl-i sâd Gâfil olma gönlünü aşka açan ferhânı gör Ol ziyâ-yı sabr ile zâd râh-ı aşkı nûr ider Mübtelâ-yı derd olan uşşâk-ı ahen-cânı gör Mûcib-i tâ ile her bir zâhirin bir bâtnı var Tâ’at-ı vecdle ziyâ-yı merdüm-i çeşmânı gör Feyz-i zâ bezm-i zaferde şem’-i ikbâl oldu hep Ma’rifet ârzûsu ile pertev-i dermânı gör İlm-i ’ayn hâsıl olur çeşm-i nigâh-ı giryede Dürr-i meknûnu dökünce servet-i irfânı gör Katre-i eşk-i gınâ ruhsâr-ı gayn’ın tâcıdır Tercümân-ı dil olan ol dîde-i vicdânı gör Fark idip bâtıl u hakkı bezm-i fâ’da şâd olur Nice âşık misli sen de şu’le-i furkânı gör Kâim oldu kâf ile ehl-i kanâ’at u bekâ Ol makâma gel gönülden kurbet-i kurbânı gör Kâf kerâmetle kifâyet ü karârı gösterip Onu istîkânla bilmiş ehl-i dervîşânı gör Nâsıh-ı lâm’a kulak verip vücudun yok idip Şevk ile cândan geçip ol kişver-i fıkdânı gör Lutf-ı mîm’den feyz ile aşk yoluna varmak için Her zamân ihlâsla emr-i mürşid-i burhânı gör Ol dedi kavlince nûn esbâb-ı tekvîn mazharı Olan ilm-i nefs ile ilm-i şeh-i gerdânı gör Ol şehâdet âleminden dûr olup vâv öğretir Şol fenâdan geç visâl-i servet-i zî-şânı gör Hâ ile hakkı bilip ârzû-yı vuslat besleyip Ol hidâyet bâğçesinde penc-i şîr-merdânı gör Hakk ile bir olmanın açtı yolunu lâm-elif Vahdet-i mutlak ile ol vahdet-i Yezdânı gör Ey Cevâî evveli hem âhiri bul yâ ile Lezzet-i hikmet ile ol kâmil-i îmânı gör |