Yağmur Kuşları
Haber salmışsın
Uzaklardan ’ hasretim ’diye Göç yolundaki Çarpışmada Kanatlarım kırıldı hoyratça Kimse görmemişti kanadığımı Kaybolmadan yolunda Son kez Uçmayı deneyebilirdim kıyılarında Olmadı Yoruldum vaktinden önce Az soluklanmak adına Yaslamak istedim sırtımı sana Dağ niyetine Lâkin Yıkılmaz sandığım dağ Meğer eğreti sığınakmış Kaya altında Daha dokunmadan duvarına Dağıldı İlk kavgada Ben de Bilirim elbet Dumansız olmaz yüce dağlar Zirveye amansız yağar kar Bilirim de Bu üşümeme engel değil ki De ki şimdi ne haldesin Derin sessizliğimde Gözyaşlarımla Uyuşmuş Ölü çiçekler gibiyim Apoletli yalnızlık dedikleri Kasvetli ağırlık Çökmüş omuzlarıma Senden ırak Kör noktadan atış yapılmış Kurşunsuz vurgun yemişim Şarkılar susmuş Yüreğimle olan savaşı kaybetmişim Ahvâlim zemheri Dilim lâl Oysa Tek istediğim huzurdu Bu saatten sonra ne intizâr bırakırım Ne de sitem yollarım adına Söz verdim yağmur kuşlarına Yağmur düşmeden O kentin yüreğine Kış bahçemdeki düşlerim üşümeden Nar ağacım ıslanmadan Eylül ’de Döneceğim mutlaka Zümrüt Acar |