Gerçeğin Aynası
Kıyıda bıraktıklarımız , bazen kâllâvi küfürleri hak eder
En arabesk b/ölümden Yakışmadı usta Yenildin kuşkularına Selli yağmurun ardından Silindi kumdaki ayak izlerimiz Sonunda küstürdün gülüşümü Yabancıyız şimdi Alış yokluğuma Gece kaldırmıyor intizârların ağırlığını Saklansan da yarasalar gibi karanlığına Yaşattıklarının hesabını sorar bir gün Yaradan Zulmün Kaynağı belli Serzenişler Eylül telâşı değil ki Güvenme elinde tuttuğun kudrete Gün gelir sallanır o saltanat kayığın Başına yıkılır sırça sarayın Enkâzdan yayılınca kül kokusu İşte o zaman düşlerinin cellâdı ben olurum Meyyit niyetine sararım seni ah larımla Zanlı değilsen aldırma Yanlış şehirde yürümeye devam et Usta adımlarla Matem maskeni yanına almayı unutma Uçurum boşluğu bekler seni Gerçeğin aynası kırılınca Olmayan ’değer’lerle Yüzleşmek zor zanaat değil mi usta Oysa Toprak aynı toprak Kendi ektiğini biçiyorsun Hasat mevsimi geldiğinde kapına Dinle İnançlarını sorgulamak Haddim değil Lâkin Benim inandığım Tanrı âdildir Vakti gelince ölçer Günâhının e/derini Zümrüt Acar |
maalesef ki kendilerinin hiç ölmeyeceğini sanan insancıklar var
tebriklerim çok ça...