Beni Bir Sen Senle Unutma..(yüzünde bin yıllık ağıttın sen...eteklerinden dökülürdü ay ışığı...ben ki... çok zaman puşt sarayların yalnızı...ama ille de sen... ille de ayak parmaklarında suyun şavkı...su ve yalnızlık...çalıyor şarkımızı... bu yüzden beni bir sen...senle unutma...) üç adım bir sehpa nasıl da dağılmış masa gri kederli ölüler gelip oturmuşlar soframıza anıları dolduran caddeler bomboş zeytin ağaçlarının tozu sinmiş şarabımıza bulvarda sesime vuran rüzgarlar bir yana haziran dar geliyor beni var sen der dağlara... sekiz mevsim yoluma sorgu soruldu kırık bir kapıda kaldı söylediğim şarkılar sırlara sabır olmasına oldum da yine de üşür sesim her ihtilal çıkmazında döşümüzde yağmur çamur serçe ağzı ölürsem beni bir sen senle unutma... deşilsin körpe inzivalar depreşsin ayaz varsın kırılsın raylar her istasyon vuslat olsun masal kipleri sevmelere yabancı aşka yalancı yaz ölüsü turnalar ne çok delip geçti bağrımızı ve efkarı hicran tutmaz geçitlerde sazımız mızrabına hepten aksak bir şarkı... ölürsem beni bir sen senle unutma... voltasına düşmüşüm kentlerin git gel ay akşamlarına cinnet tutan çığlıklar bile yaralı koyaklarından saraylarına... bir silah doğrulurken alnıma bin kavga bin sevda tenhada tapınağın düş olsa ne fayda ilahlar cellatlar doğurdukça... şikayetsiz bir gülüştür hayat yürek kadar yaşanırmış ömür her serüven yangını eder yalazını haydi alnına sür... ölürsem beni bir sen senle unutma bir sen yüreğini sözlerimden bırakma.. |