SARI DURAK
Sarı durakta durdum ve sırılsıklam durgundum
Bedenime büyük ruhuma küçük gelen paçavra üzerimde Cebimde eski zamanlarda kesilmiş otobüs bileti dağınıklığı Biriktirmiş ve binip gidememiş halimle bilmediğim adrese Saçlarıma yapışmış egzoz ve yağmur karası ala Damlıyor inorganik sevdayı çekiyor gözlerime Saat dişli zamanı yormuş hayatı takmış koluma Ek ayrılık bildirisi sunmuş her aşktan sonra Gücük ay zamanaşımı ile uğramış senden bana Taşımıyor ayaklarım vücudumun yüzdesi suyunu Havada bir gece yoğunluğunun nefesi sıkışık Cankurtaran mesaisini doldurmuş hastalar taşınıyor reanimasyona Yaşam belirtisi olan atıkları hızla topluyor çöp emekçisi Sokaklar efendisi öğütücüsü ise kollarını açıyor haşmetle Sonra sarı taksiye bir katyon iniyor bir anyon biniyor Ve damardan bir şarkı geliyor koyu tonlu kulaklarıma Başkalaşıp takılıyor tekrarı dudaklarıma Biliyorum geçmez bu saatte buradan sarı bir şiir Gördüğüm halüsinasyonlar içime dokunan SARI DURAKTAN... |