Utanç
Bir gün, yıllar sonra bir gün,
Torunum geçip karşıma, Biraz sonra alacağı cevaptan tedirgin, Sorarsa bana; “Dedeciğim, Zulmün hastalık gibi yayıldığı, Masumların haklarına kıyıldığı, Yaşın kuru ile yakıldığı, O fetret döneminde, Sen ne yaptın?” Nasıl söylerim ona, sustuğumu? Nasıl anlatabilirim o minicik yüreğe, Fırtınanın kasıp kavurduğu denizde, Üç-beş gemiyi olsun çekebilmek için Güvenli bir yere; Pusup durduğumu? Nasıl anlatabilirim, Her şeyi sürükleyen, Haneler söndüren, Ağaçları söküp yerinden, Çere-çöpe döndüren, O meş’um selden, Kurtarabilmek için üçü-beşi, Zulme boyun eğdiğimi? Söylesem de anlamaz, bilirim, Nasıl her gece yastıkların taş kesildiğini. Ben kendime anlatamadım ki, Minicik yavruya anlatabileyim. Nasıl söyleyebilirim ona, O günden beri Aynalara bile bakamadığımı? Baktığım zamanlar da, Gözlerimi gözlerimden kaçırdığımı? Ve kendimden, Ölesiye utandığımı? |
Yüreğine
Emeğine
Sağlık
Selam Saygı Sevgi ve Dua ile...