Beton Samanyolu...
kiraz ağacı çiçeğine bakan çocuklar meyve beklerken
babalarının öfkelerini annelerinin ağıtlarını unutur mutlu bir kukaya tekme atarlardı babadan çalınan birinci sigarasının dumanını içine çekmece oyunu yeşil pembe çiçekli mutfak tezgahının saklayan etekleri sobanın sıcağında burnunun camdan gelen soğukla buz kesmesi her kar yağdığında bahçedeki su saatinin donması kapı önünde komşuların çamurlu ayakkabıları ardından ilk yaz akşamlarının parlak mutluluğu "tencerede kaynayan et mi dert mi evden çıkarken mühürle dudakları arkadaşlık okulda biter kapı önünde unut" beyinlerine kazdılar yaşamın dıpnotlarını okunmasın diye yağmur bulutlarına yazarken anıları tahtalarla çevrili bir mahallenin sabretmeyi bilen kızları öyle koşmuyor ayakları kırları unuttuğundan beri şaka yapar gibi dizleri sek sek oynayamıyor yıllar kuyruklu yıldıza takılı anlamadılar şimdi kaldırımda yürüyebildiğine dua eder tahtalarla çevrili bir mahallenin her şeye gülen kızları boyları kadar evleri yıkanları koyduğumuz mezarlıklar yeşil sadece meyveye durmaz ağaçlar, gelincikler açmaz bu ruh yıkımına gözyaşları yağmura emanet -yağmasa da- kurak ve kırık anılara tarhana ve reçel yapmayı öğrenmeden ölmemeli mi tahtalarla çevrili bir mahallenin her işi bilen kızları gelmiş geçmiş hep pişiyor ruhlarda sonunda mis kokuyor ama bitiyor bittiği yerde yaşam kokuları intihar ediyor beton bir samanyolunda ------------------------------------------------------------------------- intihar edene kızmayın çok bilmişler insan yaşamından vazgeçmişse çiçekleri sulamayın kedileri okşamayın sakız almayın bakkaldan bir insana tebessüm etmeden günaydın demeden geçsin gününüz tahta çevrili evlerin magazinlerini bilen teyzeler özlendi mi bilmiyorum emin değilim Neşet Ertaş dinlerdi o komşular şimdi ben dinliyorum ah yalan dünyaaa. Selma Dönmez 10 Eylül 2015 Sadece savaşlar unutturur insana çocukluğunu... |
Canlı şiirinizi ve düşündüren yüreği kutluyorum, çok güzel…
Şiir yüklü duyguları çok beğendim…
………………………….. Yeni Yılda Saygı ve Selamlar…