SELCEN’İM-(-2-)
Ovada yayla da, ne güzel eser
Baharda farklıdır, yelin Selcen’im Güneşle birlikte, her canlı susar Erkenden çözülür, dilin selcen’im Yol kenerlarında, papatya açar Gelincik mest eder, kendinden geçer Her çiçek ayrı bir, kokusun saçar Çakır diken olur, gülün selcen’im Tarladan,bağlardan yola çıkınca Kuyudan su çekip, hani içince Cırcır böcekleri, daldan uçunca Öyle güzel olur, halin Selcen’im Çağlayı, filizle, bir dürüm yapsam Yemlik, kedi kulak, mendile katsam Tuzlasam, terletip, ağzıma atsam Maharet doludur, el’in Selcen’im Mayhoş elmasıyla, o hoş armutu Dallarda hem beyaz hem siyah dutu Dedem sakalıyla, toklubaş otu Bayrağa renk vermiş, al’ın, Selcen’im Kavun, karpuz, zırlaç,vardır elbette Pişman ol, üzümü, inciri tatta Neferne toplanır, kelter, sepette Pekmeze dem verir, çalın Selcen’im İnsanı çalışkan, beydir, paşadır Sohbetleri güzel, hoştur neşedir Bazı yerleri de, ardıç, meşedir Çamlıktır, dağ, dere, belin Selcen’im Karşıdan görünür, üzüm bağları Yem yeşildir, ovaları, dağları Nasıl özlüyorum, geçen çağları Lezzeti eşsizdir, balın Selcen’im Sende doğan herkes, seninle güldü Her zaman sılası, vatanı bildi Eskiden köy, belde, mahalle oldu Herkes pek çok sevdi, Çal’ın, Selcen’im Akrabalar, eş, dost, kulak çınlatır Gördüğüm her nesne, seni anlatır Lüzumsuz; diyor ki, mızrap inletir Elde ki sazım da, telin Selcen’im Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |