ÖLÜMSÜZ AŞKLAR (8)’Lütfen unutma beni, Bir selam da olsa yaz bana.’ dedi kadın... ’Unutmak mı? O nasıl söz? Ben nasıl unuturum seni, Kendimi unuturum, yine seni unutmam!’ dedi adam ve ekledi: ’Ama, sen de unutma beni.’ ’Çok şükür, bu da güzel.’ dedi kadın, gülümseyerek... ’Güzel olan her daim sensin.’ dedi adam, kadının gözlerine bakarak... ’Hayır, o ben değilim! Güzel bakan güzel görür, o senin yüreğinin güzelliği.’ dedi kadın... ’Madem ki unutmak aslında bir vedadır, Seni sevmek kutsal bir davadır, Lügatımdan tüm hoşçakalları çıkardım ve seni unutmamaya and içtim. Güneş ne zaman yeryüzüne doğmazsa, çiçek ne zaman dalında açmazsa, İşte o zaman, Bil ki o zaman, Ben de unuturum, Seni ve bir kurşun misali beni yakan, Kahverengi gözlerini... Ne başkasını sevebildim senin yerine, Ne de kendimi kandırabildim, Dünya ne zaman tersinden dönerse, Ecel ne zaman kapımdan geçerse, İşte o zaman, Bil ki o zaman, Ben de unuturum, Seni ve yüreğimde yaşattığım bitmez, tükenmez sevgini." dedi adam. "Beni de ağlattın ya helâl olsun sana!" dedi kadın. Sahi, ne demişti şair: ’Unutma! Unutulanlar, unutanları asla unutmazlar...’ Vecdi Murat SOYDAN (Yaşanmamış Aşkların Şairi) 21 Nisan 2015-Isparta |
............................. Saygı ve Selamlar...