Gül İstanbul ve Çay
Çayı uhdesinde taşıyan çay melikesinin İstanbul ’u süsleyen hayalinden esinlenerek yazdığımız çay, İstanbul ve sevgiliyi harmanlayan şiirimizi paylaşıyoruz. Çay ve İstanbul, edebiyata girmeyi hak eden ikili. Sevgili zaten onlardan ayrı düşünülemez. Naçizane kaleme aldığımız bu şiiri gıyabında çay melikesine armağan ediyoruz. Bir gün iklimimize avdet ederek ona teşne dudaklarımızı ihya eder mi acep? Biz hâlâ erguvan mevsiminde onunla bir İstanbul seferine çıkmaya talibiz. Bu şiir de talebimizin tescili mahiyetinde...
Senin öykünün okunur çay zamanı bu ilde Bir misalin içini gül kokusu doldurur Hatıralar naz sunar susuzlara sebilde Gül kurusu akşamda nazın hayal soldurur İstanbul sana dair bir öykünün ülkesi Tarihin rüyasına girer mihrimah sultan Seni kayderer tarih bu dem çay melikesi Çaya olan tutkumu bilmeyenler eder tan Erguvanlar üzülür Emirgan korusunda Ellerin hep incecik hayalimdeki ışık Ve senin adın kalır bir şairin usunda Çayın rayihasıyla gül nefesin karışık Harfler hizaya girer kelimeler ibrişim İpekten zamanları senin hayalin süsler Dile gelir zarafet sükut eder nazda im Senin için kaynaşır gül mevsiminde küsler İstanbul güzelleşir seninle gündüz gece Albeni sağanağı yağar semadan dem dem Semaver ve demlikte senin için imece Senin gülüşün ile güler çay vakti didem Emirgan’da çay içmek salatanat olur senle İstanbul baştan başa gül tütsülü hâl alır İhya olur bir mecnun gülüşünde desenle Çay ve İstanbul bana senden hatıra kalır 04.09.2015 İbrahim KİLİK |