SAHİBİNDEN UZAK MEKTUPLAR- 8
Ah benim unutulmazım…
Yüreğimin sahibi, tanrıçam… Unutmanın hükmünün kalmadığı yer, sensizlik… Ama hiç unutmuyor da değilim seni… Ayazların ateşi yakarken ruhumu, Bazı anlar oluyor ki aklımdan silinip gidiyorsun... Sabahın o erken saatinde,bin bir zorluk ve rüyamda teninle ısıttığım o sahte sıcak yatağımdan, ağır küfürlerle kalkıyorum… Sonra ilk iş sigaramı uyandırmak oluyor.. Sonra derin bir nefes; ohh... Ciğerlerimin attığı intihar çığlıklarını duyuyorum… Kendime gelir gibi oluyorum ama daha çok var… O soğuk elbiseleri giymek uyanmaktan daha da bir ağır... Sensizliğin laneti soğukla birleşiyor… Çekilmezlik, mesaisine kaldığı yerden devam ediyor… Çıkıyorum dışarı, Sigaram ve gözlerim dışında her yerim hala uyuyor... Ciğerlerim kuru öksürük ve birazca nikotin nezaretinde güne başlıyor... Bizim yolun rampasını bilirsin… Dik yokuşların afillilerindendir… Hem yokuş aşağı hem de yetişmem gerektiği için hızlı adımlarla yürüyorum… Biliyor musun, düşüp bir yerlerimi kırabilirim… Ama aldırmıyorum... Kaldırımlar dar ve kırık taşlarında su dolu tuzaklar ve aceleme şaşıran insanlar ve de bunların hiç eksik olmadığı sokaklar... Yürüyorum... Ellerim cebimde, dudağımda ise arada bir dumanıyla burnumu yakan sigara… Titreye titreye yürüyorum... Kış ya da yaz… fark etmiyor… Kışın soğuktan, bugünlerde ise sensizlikten üşüyorum… O keskin yokuşun bitiminde, yorgun ama bir o kadar da hızlı olan ayaklarımla, senin dolmuşunun kesiştiği ufak bir mesafe var… Yetişmek için büyük çaba sarf ediyorum… Yolun sen tarafından yürüyorum… Diğer türlü görünmüyorsun.. O mesafenin sonundaki trafik ışıklarında beni bekliyorsun… Saydım geçen gün; tam 47 saniye sürüyor kırmızı ışık... Eğer şanslıysam yetişiyorum sana ve daha da şanslıysam o 47 saniyenin 35’inde benimle oluyorsun.. Gözlüğün, gözlerini görmeme mani oluyor… Sinir oluyorum… Kulağında kulaklık, önden sayınca 4.sıra ve cam kenarı… Bende de kulaklık var ama kullanmayı bir türlü öğrenemedim… Sürekli düşüyor kulağımdan… Yine de açıyorum şarkımızı… Kulaklığın biri boşta senin için... Bakıyorum öylece... Beni görüp görmediğini düşünmeden… İşte o an unutuyorum, sen dahil her şeyi.. Sonra, sen sağdan gidiyorsun, ben ise soldan devam edemiyorum… Yaşıyorum seni… Olmasan bile... Biliyorum benim için o koltuğa oturuyorsun ama yine biliyorum ki Sen bunu hiç fark etmiyorsun… |