Unutmak Mevsimi
Kar yağar,hüzne boğar...bu sert mevsimin inceliği
İnceldiği yerden koptum,göremediğimden inceliği Ve yağan kar yığınla biriksin üstümde benim, Kardan adama dönüp kalayım,etrafı inceliyim.. Bir ben miyim ki kalabalıklarda tenhalaşan ? Bırak kalabalıkta tenhalaşam,bu hale geldi yaşam Sana soradursam; kaç ’an’ var aklında kalan Silinmeyen,seni soluk soluğa kovalayan? Unutur gibi oldum da hepsini,zamanlardan unutmak mevsimi Şöyledir; yağmur yerine yaş yağar..soluklarım rüzgarın sesi mi? Ölüm; hatırlanmanın tam tersi mi? Öyle olmamalı Hatırlanmalıdır giden,her daim taze kalmalı Fakat öyle olmadı,unutuldu,tek bir ayak izim bile kalmadı Akşamdan hemen önce,pencereden bulutlara bakarken Şunu düşlerim; gidişim ne zaman olacak en erken? O bulutlarda ki bir güzellik,bir uyum vardır; yürüyor onlar Yolda yürürüm dalgınca..Sanki ben değilim,yürüyen yollar.. Şahit ol bak,gel benimle acılar diyarına yollan Yaralarımı sarmak istesem buna bant mı dayanır? Öyle ki; uyuyayım şimdi desem çok geçmeden vücut uyanır İç yara bu; bandı bunun biraz huzur biraz sabır Huzuru geç sen.. Sabır mı ? Bende biraz vardır.. Ben de biraz vardım zamanında,sonra öyle anlar geldi ki O var olan ben kaybolup gittim,kendimi bulamadım Ben aramadım derdimi,o buldu beni..Şimdi gider mi ki? Bakma yüzüme öyle,bu yüzü hüzne ben boyamadım Soramadım mezarıma; sana doğru kaç adımım? Kendime seslensem,bağırsam ’ Kaç Adamım! ’ Biraz durur,düşünür ve eklerim: ’ Kaçamadım.. ’ Söylesene mezarım.. nasıl ağırlarsın beni, Sırtımdaki yüklerin ağırlığıyla vardığımda sana ? Şöyle duymuştum: ’ Sen nasıl varırsan öyle ağırlar seni ’ Şu halde bende umut halen var desene ? Neyse ne..Gelme üstüme, bırak beni şimdi Ben biraz kuşları seyredip oyalanayım Sessizlikle kucaklaşmak öteden beri işimdi Kuşlarla birlikte ben de uzaklara yollanayım Görmüyor musun mutluluğu uzakta arayışlarının boşluğunu? Böyle yaptığın için boş bulunuşluğunu.. ’Şah’ ismini verdikleri damardan daha yakındır sana mutluluk Ben orada gördüm kaybetmek yerine ’BULMUŞLUĞUMU’ |