KABAHAT
Ben masaldaki yalan sen bir varmış bir yokmuş
Masal anlatanda mı yalanda mı kabahat Yüreğinin yanında yılanlar yuva yapmış Yüreğinde mi yoksa yılanda mı kabahat Elinin tersi ile elimi öte ittin Elden farkınmı var ki el gibi çekip gittin Yoldun gonca gülleri bahçeyi talan ettin Goncanın harında mı yolanda mı kabahat Gecelerde dinleyip seherlerde duyduğum Göz yaşımdan toplayıp inci gibi saydığım Sen gayibteki umut aramazken bulduğum Gayibten gelende mi bulanda mı kabahat Yine gam şarabını içtim sarhoşum yine Dilimde bir sonbahar nameler hüzün yine Hazan sarısı gibi soldum ya sebebine Hüznü getirende mi solanda mı kabahat Ben sevdayı sürüyen çağıldayan nehirdim Sen su görmemiş kurak önüme çıkıverdin Gönlünün kadehine korkmadan doluverdim Kadeh uzatanda mı dolanda mı kabahat Kalbim seni ne aşktan nede haktan diledi Ne gel yüzün göreyim ne gözüme bak dedi Bir selam verdim diye ruhum bin borç ödedi Selamı verende mi alanda mı kabahat Gel bereatimiz için bir mahkeme kuralım Ne sen konuş ne de ben ol Hakime soralım Şöyle en adilinden bir karara varalım Görelim gidende mi kalanda mı kabahat. H.AYNACI |