Biyografi
Ekmiş umutlarını sonbahar
Bir yokmuşum doğmuşum Varmışım doğurmuşum dargınlığımı Açılmış gümüş kapılar Erimiş hüzünlü karları Ayak basamadığım dağlarımın Ve ateş putların eski şehrindeyim ikisinde Derken ilk isyan tek heyecan Saplandı kalem hedefine on ikisinde elime On beşinde terkisinde bir kamyonun Sıtmalı sivriler gelincikle karşıladı Çukurova’da Sonrası malumunuz Bekledi vatanı sabrı sükûtum taş kışlada Sürdü atını yirmili yaşın en güzel çağı Geçti beş yüz elli gün ve sözde adamdık ya Yirmi kalibrelikte ansızın mimledi hayat Vurur ne yana dönsem zorbalığını Boş vagonları taşırken umutlar Dünümden yarına gün yüzüne habire Baş kaldırışım yirmi beşlik aşklara öfkeli Ağalığa direnişte işçilerle el ele Sürer hayat otuzluk şarjör gibi Doldur boşalt yapmakla Ve şiire mivan zoraki şair yalnızlığı Yamalanır tutkuyla sarı sayfalara Öyküsü başlar sabahsızlığa iç karanlığın Ki her gelen aşk çöpün döker viraneye Oysa kendi çöpüm toplamaktan aciz bedenim Ve cam şişede otuz beşliktir yedi tepe Sırtlanır deli saltanatı Kırkımda cefa çektirir hayal kahve Alın tersiz tadı yok yaban ekmeğin İçip mürekkebi şiir diye katıksız Hala izine rastlayamadım hiçbir şairin |
Alkışlıyorum kalemini
.........................Saygılar