AĞUSTOS TÖVBESİ
herkes ne kadar çok kendi aleminde
unutulmuş eski acıları eskiciye verecek kadar eskiterek dünün silik çizgisinin üstüne ekiyor taptaze düşleri şimdiki zaman ahtapot kollarıyla sarıyor elbet geçmişin kaburgalarını kırarak bu sızan kızıllığın menşei kızılcık şerbeti olmalı yara saramayan sözcükleri sarfetmektense suspus mevsiminde körebe oynamak ne kadarda cazip yenilip içilenin hatrı bir kenara merhabasız günlere denk düşüyor belli yaşama kavgasının dağ titreten telaşı taksit taksit azalıyor dostluklar ne kadar sadık kılmış insanı zaman her birinde zuhur etmiş ödeme telaşı herkeste inadına bir meşguliyet kimsenin zamanı yok daldaki serçeyle gözgöze gelmeye ekin sapıyla güreşen karıncayı sevmeye bu kadar çabuk mu vazgeçer insan dilime otağ kurarken ağustos tövbeleri ali rıfat arku 26/08/20015 istanbul |