GÖNLÜMÜN MEVSİMLERİGönlüm, yüce bir dağ kesilir, kışında; Bembeyazdır, karlıdır hep Ve her kar tanesinde, yıldız yıldız parlar güneşin aksi, Kardelenler fışkırır arada renk renk... Ve ısıtıverir içimi, ellerime sinmiş bir ten kokusu; Kışı da sıcaktır benim gönlümün... Baharında papatyalar açar gönlümün, gülen yüzleriyle, İpek kanatlı kelebekler uçuşur gökkuşağının altında, Yeşile çalan bir göz düşer, cemre sanırım. Gelin ederim kiraz ağaçlarını, gelinciklerden kına yaparak avuçlarına, Düğün-dernek, davul zurna, bir cümbüş; Kırlangıçlar yuva yapar her bahar, gönlümün çatısında... Gönlümün yaz’ı, huzur mavisi engin bir deniz gibidir, Üzerinde bembeyaz martılar süzülür Gün batımları; turuncu, pembe, eflâtun, kızıl... Uzak bir sahilden bir keman sesi duyarım bazen, Âşina bir el dolaşır göğsümde, belki bir hayal, Bir şeyler söylemek isterim, söyleyemem; Şiirler düşer gönlüme yaz akşamları... Sonbaharında, bakır rengi yapraklarla beraber, Bir esmer bakış gönlüme; hercai menekşelerin hüznünü döker. Bir rüzgâr eser hafiften; yârin saçları uçuşur uzakta sanırım, O zaman hasretiyle yanar yüreğim, Anlarım; bu hüzün mevsimi, sonbahardır. Her sonbaharda, yüreğimde boynu bükük bir ’Güz Gülü’ vardır Ve ömrü, ömrüm kadardır... Ünal Beşkese |