Kadim sevdaların göçebe çadırında unutulan mektuplardaki mürekep gibiyim
Bu gece iliklerime sen işlendin
Oysa benden köşe bucak kaçardın minik serçe Yüzünü ay okşadığı bir gece sevdim seni Tül tül indi kirpiklerin Kapandı senden önceki tüm yaralar Eskiye dair ne varsa sildin ya esmer kız Ve az önce seni fısıldadı ispanyol nağmeleri Ellerinde kızıl gülleri ile allı güllü yosmalar Yüreğime çöreklendin çingenem Haydi uçuşsun fırfırlı eteklerin Ellerinde beyaz güllerin kızaran utangıçlığı Kahkahaların yaralı sesiydi içime dolan O yüzden kulaklarımı tıkadım seni anımsatan tüm sözcüklere Bu gece iliklerime sen işlendin Bu duyduğun müzik değil yalnız bir palyaçonun ağlama sesi Oysa benden köşe bucak kaçardın minik serçe Kulaklarım tüm sözcüklere kapalı İçimde kelimeler yas tuttu Hangi iklimde doğmak isterdin yas tutan yazda mı Sürgün vurgunu martılar mevsiminde mi Göçebe çadırında unutulan mektuplardaki mürekep gibiyim şimdi Solgun ömrümde moraran tenim gibi dertli Eski sevdaların üç asırlık kehanetinde görünen bizdik oysa Çingene mevsiminde doğmuşuz O yüzden özgürlüğün etekleri dönüyor belinde Teninde güneş dansa başlardı esmerleşirdi sevdalar Efsunlu mavinin tonları büyülerdi gözlerine bakanlar Şiir gibi akardı lisanın biliyorsu değil mi İşte o yüzden şair oldum esmer kız Haydi vur zilleri vur topukları yüreğime Dudağına sür çingene pembesini yine En çokta çingene pembesi yakışırdı biliyorsun değil mi Sen üç asırlık kadim bir sevdanın susan lisanısın çingenem Ben unutulan son asırda yas tutan bir şair Mahmudiye Düzkaya |
Efsunlu mavinin tonları büyülerdi gözlerine bakanlar
Şiir gibi akardı lisanın biliyorsu değil mi
İşte o yüzden şair oldum esmer kız
Haydi vur zilleri vur topukları yüreğime
Dudağına sür çingene pembesini yine
En çokta çingene pembesi yakışırdı biliyorsun değil mi
Sen üç asırlık kadim bir sevdanın susan lisanısın çingenem
Ben unutulan son asırda yas tutan bir şair
yüreğine sağlık. güzel bir aşk şiiri tebrikler...