Yeni Dünya..!
Ben sen derken,sen nerdeydin ki?
Bir dünya kuruluyor sandın oysa.. Ben gitmek istediğin yolun acısını iliklerine kadar his edendim. Kan, göz yaşı gördüm. Çocuk çığlıklarını gördüm. Oturdum utanmadım evet evet utanmadım, onlar ile ağladım. Farkında değildim ama yeniden ayağa kalktığımda ellerini tutan ellerim de tırnaklarım kırılmıştı ve kanıyordu. Bir çocuk arkadan bağırdı “abi tırnakların kanıyor” dedi. O zaman irkilerek baktım kan göz yaşlarıma karışmıştı. Sustum yürüdün, senin yeni kurulacak dediğin dünyaya doğru. Namert pusuların çemberinden geçtim. Anam ağlarken, ben filistin’de İsrail’in öldürdüğü kadınları gördum, Irakta ABD’nin “Demokrasi..!” yalanı altında Ebugarp hapis hanesinde yağmalanan kadını gördüm. Bir düş değil gerçekti. ve ben o acıların çemberinden yanarak geçtim. Öldüm can, ölürken yeniden, yeniden dirildim. Bir mayıs meydanlarında avazınca marş söyledim, Emekçiyim dedim. Yürüdüm; yürürken sırtımdan vuranları gördüm. Yüreğim kanıyordu, Hiroşima da ölenler için. Sen dedin ya “Yeni bir dünya kuruluyor”. Ben dur derken, hani asileştiğin anlarda kızılca kıyameti kopardım. Sana değildi kızgınlığım. Bin yıllardan beri mazlum milletleri katledenlere nalet okudum. Sen beni tanımadın ki, vurunca öleceğimi zannettin. Bak ölmedim, sadece bir kez daha yüreğim kanadı dünyanın ve memleketimin haline. Nerede dünyaya geldiğime hiç sığınmadım ve dünya biz insanlarındır. Haşa ne esmere, ne beyaza, ne de ben gibi kömür karası zenciye kimse zülüm etmesin, insanca yaşayalım dedim. Ama sende beni anlamadın mavi çocuk.. “Yeni bir dünya kuruluyor” dedin ve hayat rüzgarında savruldun işte... Şimdi sen gibi yitik yanımla, yine sen demek, için gün doğumundan akşamın kör karanlığına ve sabahın seherine yürüyorum işte.... Hadi sende kendine bir şans ver. Pencereme konan kumru sesiyle buradayım de... |