Sen Ey...
Sen ey kiracı
Bir kaplumbağa gibi taşırken evini Yerin belli yurdun belli Zannetme ki seni barındıran Ellere bıraktı rızkını. Sen ey fukara Akılsız başın cezasını çekmektesin Kışın üşümektesin gizlice Soba sıcağına hasret ellerin. Gelecek bir muamma Güzel bir yuvaya Bir sevgiye hasret yüreğin. Sen ey para babası Mezarlığa uzak evin Korkmaktan korkuyorsun Kenar mahallelerde bir akraban var Gençlikte çay içtiğiniz belki İçinden bir ses git desede Takım elbisenin sözünü dinliyorsun... Sen ey dünya güzeli Züleyha’yı tanır mısın ? Hani güzelliğinden yeri çatlatan Sonra bir adı kalan yeryüzünde... Leyla’yı tanır mısın ? Mecnun’u çöllere düşüren. Sonra bir adı kalan yeryüzünde... Şirin’i tanır mısın ey güzel ! Hani dağları devirten güzelliğiyle Sonra bir mezara taşıyan sevdasını. Sen ey Süleyman... Kim derdi sana da değecek ölüm Biz tırsıp kaçarken mezarlardan Kim derdi o heybetli sultanın Sadece adı kalacaktı yeryüzünde. Sen ey sevgi... Bizim derdimiz Senin şeffaflığından öte değil... En ala zenginde olsa cebimiz Bir ömre kiracıyız Bir Mecnun’u yaşarız çöllerde... |