AŞK TUTAR BENİ...
Aşk tutar beni;
Ürkünç ve savruk. Dalga geçer hatta yok sayar. Aşk tutar hele ki Batıl düşlerin tarifesinde Yol alırken iki yaka arası. Nice gel-git… Bir araya gelmez de iki yakam: Ucu kırık bedbin düğmelerle iliştiremediğim Bir ucunda ben Bir ucunda gergef üzünçler… Ezberime takılı replikler, Payidar bedbinliğimin Nasır tutmuş varsıl sayıklamaları, O sürgün aşkların tarihçesinde Saklı geçitler: İki yaka arası gidiş gelişler. Sırra kadem basmış Muhalif tınısı neşenin, Hüznü çalakalem yaşadığım Öksüz kıblemde imleyen Düş papatyaları. Aşk tutar beni, Her gece yarısı, Kuşlar, yengeçler bilumum yaratık Ta evriminden önce âdemoğlunun, Mesken tutmuş yeryüzünü. Görünmez olurum Her gün bitiminde: Sırnaşık üzünçler ayrı düşmez benliğimden, En kadim bildiğim. Yakama iliştirdiğim broşun metal tınısı Batar en derinden. Deniz tutar beni, Uğurlandığım limanlarda Geride bıraktıklarım. Bir ucundan ilişirim yalnızlığa İlişiğimi kesmişken yaşamla. Aşk tutar beni, İlk kez düşmüşçesine bu belaya. Ardıç kuşları, börtü böcek nöbet tutar benimle Demlenirken usul usul bilinmezliğimde. Alaylı çığlıkları martıların, Öfkem de burnumda, İplerken sabahları, Devralırım nöbeti geceden. Zoraki bir gülümseme yüzümde, Kapanırken kapılar yüzüme. Bir elimde bıçkın düşlerim Böler günü üzünçler. Meskensiz ithamlar duymaktan imtina etsem de, Bir kulağıma küpe. Diğer kulağıma çalınan ıslığı Sokak çocuklarının; Yüzleri kara Her şeye rağmen saklayamadıkları Akça pakça yürekleri. Göz kırparım usulca uzaklara Hani olur da Dokunurum Tanrı’nın kalbine. |
Her gün batımında
Sırnaşık üzünçler ayrı düşmez benliğimden,
En kadim bildiğim.
Yakama iliştirdiğim broşun metal tınısı
Batar en derinden...
Gönül sesiniz daim olsun şairem...saygılar sevgiler))