SUSKUNLUKSUSKUNLUK Her suskunluk içindeki ateşi öyle bir yakıp kavurur ki İçinde barındırdığın bütün her şey acıtır canını Silemezsin geçmişe dair ne varsa öyle bir özler ki yüreğinde coşan bir dere gibi vurursun kıyılara Anlatayım dersin artık sığmazsın içime Ya seni anlayanı bulamazsın ya tam anlatacak olursun sonra içindeki senin içini ne kadar acıtsa da onu başkasıyla paylaşmaya korkarsın paylaşamazsın SUSKUNLUK Sen sustuğunu düşünürken bazıları çıka gelir hayatına aniden Sonra seni görmez anlar iki kelime yazından ve ya cümlen den şaşırır kalırsın ne kadar geç kaldığını sana çok erken kendini harcamışsın kadir kıymet bilmeyene bilmezlere kendini Ve yine kabuğuna çekilmek istersin boşa geçirdiğin onca yıllara lanet edersin SUSKUNLUK İşte bunun arkasında suskunluğun arkasında çaresizler vardır hayata küsmüşler vardır zamana karşı mücadelesini kaybetmişler vardır susarlar bazı şeylerde benim gibi çaresizce yapacak bir şeyleri olmadığı için susarlar acıtsa da yüreğini sızlatsa tüm bedenini susmalısın bazen onun için taş basman gerekirse basmalısın...... Meryem Alhan |