GÖLGE OYUNUKör bir kandil gibi astım seni gecelerimin karanlığına; Büyüdükçe büyüdü gölgeler. Ilık ılık gözyaşlarını duydum, Kendimle konuştum deliler gibi Gölgeler korkup kaçana kadar... Bir ’Bafra’ dumanıyla tırmandın düşlerime Katran gibi, zift gibi Soluklarıma doldun, çöktün ciğerlerime; Ardında sallanan bir el mi, bakmadan... Hani, o güneşli günleri var İstanbul’un, Hani, kocaman gölgeli ağaçları var deniz kıyılarında, Kır çiçekleri, Bebek sırtlarında ninni gibi rüzgârları var; Baş başa dalıp gittiğimiz, Yakamozlar var küreklerde, pırıl pırıl; ’Unutmam’ diyordun hani, Göz göze gelmeyelim sakın; Ağlamıyordun hani.. Bir plâk dönüyor kafamda -bomboş- Belki bir kadeh elimde; İçinde sen misin, ben miyim, birkaç yılımız mı? Üzerimde kör bir kandil sallanıp duruyor Bir ’Bafra’ dumanı sırnaşıyor orama, burama Ve gölgem büyüdükçe büyüyor... ’Unutma’ demiyorum sana; kediler bile unutmaz Ve korkum yok unutulmaktan yana; Büyüyen şeyler unutulamaz... Ünal Beşkese (1961) |