BİR KAHVE YAPTIM KENDİME ADI İHANET OLANDem oldu, gün doğarken kurudu gözyaşlarım Dem oldu, gün batarken terledi dudaklarım Dem oldu çay hazır derken yalnızlık şarkılarım Çay kaşığı derine vurdukça bardağımda! Nakaratta takılan bozuk bir plak gibi Yedi bitirdi beynimi döndükçe bardağımda! Şeker gibi eridi o selde anılarım… Bir kahve yaptım kendime adı yorgunluk olan Ben balkonda seyir için soğutuyordum onu İçtiğimde ağzıma küfür gibi yapışan Telvesinde buluyordum yaşattığın duyguyu… Dem oldu, gece gece baykuş gibi öttüm ben Rüzgar olup evine sere serpe estim ben Saçlarımdan köprü yapıp pencerene yürürken Odandaki gölgeler kaydırdı ayağımı Biri sendin biri kimse benden az toplucaydı! Koşan bendim soluğundan hayatı tükürerek! Duran bendim soluğunda boğulan titreyerek! Gören bendim ışıkları gözlerini silerek... Yaşım kurudu o dem yağmura rest çekerek Ağlayan kısrak bendim dörtnala düz giderek… Şimdi kainat otursa kucağımda bol yer var Yüreğimde bağrı yanık yüreklerden çok köy var Beyaz çarşaf üzerinde suçlu saç tellerinden Başıma ördüğünüz çifter çifter çoraplar…. Seni kendi vicdanından bile tekmeyle kovar! Bakır cezvem! ne söylesem nereden düne dönsem Bugünümü almıyor kafam o kadar sersem… Şimdi kapımda saç baş yolan ağlayan adam! Bir kahve yaptım kendime adı ihanet olan Denize döktüm onu Kırk yıl orada yıkan!... Çünkü midem almıyor ne kadar da çok sevsem…! |