Kalbine son rötuşu göz yaşlarımla yaptımSana martılardan gökyüzü ısmarlamamı ister misin Islak bakışlarımı hırpalayan kaç dalgayı seversin Peki, denize maviliği ile okşatsam saçlarını Yahut kayıkçı kavgalarına bıraksam dilimin küfürbaz yanını Gülümsemen için kaç yakamozla ışıtmalıyım göz bebeklerini Bilmem ki Biraz mevsiminden habersiz hüzün, Ve bu aşktan basireti bağlanmış kireç beyazı yüzün Yanı başımda uyuklayan sarhoş kaldırımlar Emaneten yalpalayan, Suskun gözlerimi tut düşüverirse düşlerinden Vazgeçen yanlarından vazgeçer misin artık Bilmem ki Tespih taneleri bilir öfkelerimi, İmamesinde tedirgin sokak naraları Kaç kez kırkikindi yağmurlarıyla, Gözyaşlarımın üstünü üşümesin diye örttüm Ve kaç sefer bekledim kalabalık vagonlu sevda trenini, Seni kaybettiğim son garda Bilmem ki Anlamıyorum, hiçbir duvarı yaslanırken incitmemişti sırtım oysa Sadece ısırılmış izmaritler biriktirmiştim biraz, Kapından ilk adım atacağın yerde Ne sana gelişimi hissedebildin, Ne de sokağında sokak köpekleriyle bekleyişimi Son bir kez daha gel dersen, Kahvesi solmuş yorgun gözlerime sormalıyım helallik isteyerek Yine de bilmem ki Ah Asya ah, Seni ilk kez gördüğüm o yol çatına sevdamı bırakırken Farkında değildim sendeleyerek düşen hayallerimin Uzak denizlerin maviliklerine küs gözlerim, Ve ılıman iklimlerde üşüyen şiirlerim vardı Kavgalı bakışlarından irkiliyorum Simsiyah kokusundan medet umduğum saçlarına yemin olsun ki Kalbine son rötuşu göz yaşlarımla yaptım, Sen, bilmem kaçıncı uykunla kadeh tokuşturuyorken keşke, saçlarındaki şımarıklığı kusup da sevebilseydin beni uytun ......... |