Dün Gece
Demir attım sahile, sessizce bütün gece,
Bir şiirden dizeler, dilimde hece hece. Tüm yıldızlar gizlenmiş, görünmez olmuş mehtap. Günün yorgunluğundan, dalgalar bile bitap. Kasavetli gökyüzü, etrafa bir sis çökmüş, Sanırsın tüm dertliler, bugün içini dökmüş. Maziye dalmış halde, deniz haylice durgun, Balıklar oynaşmıyor, yemişler gibi vurgun. Neden kayalıklar boş, hani orda duranlar? Gelir belki diyerek, hayalini kuranlar? Tavşankanı çayını, demleyip semaverde, Vurup sazın teline, çalıp söyleyen nerde? Çekirdekçi olmalı, biraz ilerisinde, Nedense gözükmüyor, her zamanki yerinde? Ya bayat simitleri, “çıtır” diyerek satan, Tezgahta kalanları, balıklara yem atan? Niçin yok ulu orta, naralar atan sarhoş? Herkes nereye gitmiş, neden ortalık bomboş? Hani ya hoyrat rüzgâr, adını fısıldayan, Ve o gözler nerede, daima ışıldayan? Asıl gerçek bu mudur, hepsi bir rüya mıydı? Mutluluk sandığımız, beyhude hülya mıydı? Uyuyayım öyleyse, gerçek kâbustan beter? Sizin olsun bu dünya, bana anılar yeter. |
hatta umut ederiz dönüp gelmesini..