nemli pazartesikısacık ömrüme sığan binlerce anılarıma susam kokusu sinmiş suyun yaka ucuna ilişen tüm masallar... nilüfer tohumunu atmış gibi rengarenk ki annenin saflığına sarılmış günler beklemekte sabahı gönül heybesinde merhamet azığı süt kokan bebek masumiyetine susamış tövbeler karanfil yanığı ve ay ışığında tütsülenen nazar boncukları döküldü evrene bir gün kalbimin içinden geçeceksin ellerinde kanayan pişmanlıklar ve gözlerinde nemli pazartesi yüreğindeki menekşeler açacak yalnızlığında desem bana inanırmıydın ve mor salkımlı vedalar gibi içi dışı bir avuçlarına nemli mavilikleri emanet edeceğim kuştüyü yalnızlıklara yüreğine gömeceksin kalbine emanet edilen tüm sevdalar hüzün sarhoşu o yüzden bendeki tüm pazartesiler nemli bir delinin veda oltasına takılan sevdaya benzer aşk gemiler yaktıran öfke patlamsı eşliğinde |