BİTEN HİÇ BİR AŞKIN ADI KOYULMAZne istersin avare yolların gidişinden senin kestiğin yerden bir çıkış olur elbet ziyan olan emekler asılır kalır geçmişin saçaklarına ve ben avaz avaz sana seni anlatırım bir de kahrolası hülyalarını. yum gözlerini alnına gölgesi vurmasın ayrılığın aç kulaklarını işit yüreğimdekilerin çığlıklarını sonra sus yine en yakışan halindir yazgımda. diyorum ki uzansak saman bir yatağa kuru bir yastığın solunda sen yatsan sağında ben gece siyah battaniyesini örtse üzerimize gökten iki elma düşse biri kız biri erkek büyüsek demeyeceğim bırak çocuk kalsın yüreklerimiz sen benim saçımı yol ben senin gözünü çıkarayım yokluğun ardından. diyorum ki çıksak boş bir an’ın sokağına köşe başında beklesen beni yüreğinde çırpınan kelebekler gelişimle sussa yerini yakalanma korkusuna bıraksa eskisi gibi babam görecek diye alnımdan boşalan terle sinsi sokak aralarına yuvarlansak tutsan tutuşan yüreğimi el ele sahilin dibine vursak deniz köpüklerini ayaklarımızda durultsa bir balıkçının verdiği ekmek arasını bölüşsek sevda gibi. diyorum ki bak şu köşede yeri öpecek gibi duran masa üstünde sevdiğin tavla geç karşıma bir ben atayım bir sen yenilince yine çat kaşlarını gurur vursun yüzüne sessizce ’küs’ barışmanın güzelliğini anımsayarak . çabucak açma gözlerini sana sunduğum tüm bu dileklerimi sindir içine sonra yavaşça bak yüzüme bir doktorun muayene odasında karşılıklı sandalyelere yapışmışız korkunç bir bekleyiş çökmüş içimize ’sizin hiç çocuğunuz olmayacak’ diyen doktorun dudaklarını okumaya çalışır gibi oku dudaklarımı. kucakla hayal kırıklıklarımızı göm üstünde adı dahi yazılmayan mezara. Ayvazım DENİZ KADİR GECENİZ MÜBAREK OLSUN. |