yabancılar
rabbim diler ben isterim de olur
kim ki hayran kalır kim ki kahrolur ne yıldızlarda nur dünyada huzur elbette bendedir varsa bir kusur beni değiştirmek için her gece nice soru çözdüm nice bilmece ister doğru olsun isterse yanlış her vakit yükselmek için alçalış karanlığı öğrenmeden kıymeti var mı aydınlığın acep hikmeti kör yolun çıkmazı fikrin açmazı hiç kıldım mı kabul olan namazı eğrildim doğruldum nice bir zaman korkaklar içindir belki de iman kaybedecek ne var hesap vaktinde cennet desem belki noktayı inde eyvah eyvah neler dedim ne yazdım ben ki baştan sonra bin bir niyazdım sebebi ne vurdumduymazlığımın bu dünyada gözü doymazlığımın neyim eksik dostlar sahi ben kimim bence belki hekim belki hakimim kendi yarasını tedavi eden kendi cezasını kesip hükmeden acep sizler münker nekir misiniz müslüman mısınız münkir misiniz var mı cevabınız âlimde ya da bir kitap içinde fani dünyada söyleyin söyleyin hiç çekinmeden var mı beni taşıyacak bir beden aşağılık mıyım cahil yobaz mı edepsiz ve pişkin bir hokkabaz mı klavuzum neymiş burnum nerdeymiş söyleyin cevabım hangi erdeymiş “o erler ki daim hakk rızasında ve “bir ömür gözyaşı cezasında” çıksa bir adrese berduş yollarım bu yolda nefsimi nasıl sollarım evet işte yine tükendim bittim hakka kavuşmaya acele ettim şimdi bir yorgunluk tüm bedenimde var mı istikamet bu dümenimde kıyam vakti bunca zulme cefaya ben eremem sizler erin sefaya yoksa erer miyim dipsiz kuyunun en derin yerinden bu beş duyunun ötesinden bir el uzansa bana çekiverse aydınlık bir cihana diner mi fikrimde bütün sancılar söyleyin bana ey siz yabancılar |