Bakır cezvenin içinden bir gül misal geçiyordu
Ateş su ile paylaştı en gizemli rüyasını
Fağfuri naz saatinde bin bir hayal seçiyordu
Bin bir gece masalından su derledi hülyasını
Sözü ummana taşıdı dem vaktinde kahve seli.


Köpüğün zarafetinde gülümsedi Leyla yer yer
Kırk yıl sürdü hikâyesi fincan dibinde telvenin
Fincan dudak özleminde cezve nedense baş eğer
Kokusu bin bir haz verir duyana acı kahvenin
Biraz huzur sükun ekti gam vaktinde kahve seli


Söz orucu mu tuttu su dudaklara mühür vurdu
Bir dilberin gözüne renk kahvenin emsalsiz rengi
Mecnun bir hülyaya daldı Leyla saçını savurdu
Bu efsanenin tılsımı su teninde gül ahengi
İlaç oldu cümle derde em vaktinde kahve seli.


Züleyha’nın rüyasını hayra yordu tüm kahinler
Albenili nice dilber kınadığına pişmandı
İşte o gün bugün cezve ateşin üstünde inler
Kahvenin taştığı demler Belkıs’ın güldüğü andı
Acıyı hatıra kattı tam vaktinde kahve seli.
Ankara,02.07.2015 İ.K