çekilebilirsin
tanrı cezayı bırakacak bir yıldırımın ateşinde
hayallerini siper ettiğin korkulukların aynasından gülümsüyorsun ota dalgaya kırlangıca seyyaha sarrafa yüzünden içini görebildiklerini sanıyorlar bir yanılgı ipin oluyor kesiliyor çöküyorsun bir tenha yüze yontulmamış sözcüklerle geliyor aklın tarumarı keskin paslı keskin acemi keskin korkak... belki kıyamadıklarından kıyılıyorsun kırk parça bir senfoni kalbin küle nazaran gül savuruyor rüzgarın... küle rağmen ateşe rağmen pervanesin şarabın nar içtikçe dökülüyor için içtikçe dökülüyor içinden zar için müntehir perdelerin sahnesi parçala gör heves ince, narin... dal kırılır iki fiske sözden atlasça konuşsan ölmezsin heves, rüya mahmurluğu kirpiğinin çarp soğuk nehirleri anlarsın dünyadasın... alışamamışsın... gidememişsin... dersin ki: doğruyu söylemeyen şapkasını, ayakkabısını alsın ve çekilsin bu divandan.... |
tebrikler Ayfer hanım,
sevgiyle..