Kumruya Hitap
1. Hal Faslı
Göklerin sahibi! Keder mi döktün buralara? Çizdiğin dairelere baktım aşağıdan Rüzgarlar tüylerinle saz çalıyor, acı acı Olsa gerek, seninde hüzünlerinin bir sebebi Dövünen anne babana mı hıçkırıkların? Galiba yanlış yerde arıyorsun sevdiklerini Besbelli, onların çoktan kırılmış kanatları Ey kuş! Sende benim gibi bir fanisin Burada can veren bir daha buradan kalkamaz Hadi sende derinden bir of çek Nerelerdir acaba senin mekânların, yörelerin? Bir of da bizim İstanbul’a çek Hani o denizinde yüzdüğün, Gölgesinde, rüyalarında uyuduğun, Envai çiçeklerini kokladığın, İncir, erik, ayva ağaçlarında sallandığın, İlkokulunda nefis kötekler atıp yediğin - Yer ver bakalım mektebine hasretin Dalgalansın derdin bayrak gibi bulutlarda Aç şu güzel kanatlarını, dalıver bulut göllerine Debelen bir türkü gibi, her tarafını yıka Tekrar fırla tepelere, yeniden kanatlan Böylece selam ver cümle aleme Terennüm et kendi nağmelerinle 2. Kimlik Faslı Gökkuzgunu! Göklerden şelâleler dökülüyor Hüzün nehir gibi akmış gözlerinden Uzun, uçurumlar var yanaklarında Nedir bu alâmet? Melek misin, iblis misin sen, o kulelerde uçan? Düşman hükmüne girmeyen ufuklarda Pes yok ki göklerin vahşetlerine Yer bulmamalı ova ve sahillerimizde Hayır, olmaz demeli, beddualı nesle ve kölelik avuntusuna Bize sinsi ve simsar nesil yakışmaz, zira sebatlıyız Bakma, ani şahinimsi sıçrayışlarımıza Bizler, ezelden güzel ve sabırlıyız İçimizde, ta derinlerde, Adeta bebek gibi birer yavruyuz Kuzu gibiyiz, kuzu Merhamet kuyusundan kaynaklanır suyumuz İşte budur sırrımız ve hikmetimiz! Duyuyor musun mahzun kuş? Dine gel, dine! Biz Türkler, aslen ve esasında pekâlâ iyi insanlarız 3. İstikamet Faslı Bereketim! Dehşet denen şey senden korkmuş galiba Ardında bıraktığın dümen esintisiyle havalanıyorum Tırmanıyor bulutlu dağlara heyecanlarım Ayaklarım hiç yere değmiyor artık, seninle uçuyorum Islık çalıyoruz birbirimize Anlaştık Toprak ile gökyüzü barıştı Kuş balığa sevdalandı Belki düğün var yakında Olmaz olan şey oldu Evliyalar ilahiler söylüyor renkli ve ateşli Gök gürleyecek seslerine sazların Zevkli, uyumlu, uyaklı sesler duyuyorum yükselen Dağılıyor kâinata ahenkleri Sen bana yol açacaksın şu bulut dalgalarında Pamuk tütsülerini aşıp ulaşacağım kıyıya Birlikte seyredeceğiz çarpışan gök yığınını Derinliklerinde coşacağız En müsait dalgalarında yüzeceğiz Yelkenli gemiler gibi, bu gök yolculuğumuzda Süzüleceğiz, içimizde sönmeyen kutsal ışığa 4. Yerleşme Faslı Güvercinim! Bir gün dolaştığın mavi göklere varacağım Paytonumla meşale gibi doğru sana Ta bulut çardaklarının üzerinden Gönül sancağımın şulesiyle Çocukluk vaktime uğrayacağım Masum arkadaşlarımı bulunca Tekrar yüzüm gülecek O eski peski yeşil minderime yerleşince Etrafa memnuniyet serpeceğim Yeniden parlayacak bu aşk feneri Eriteceğim kederlerimi ışığında Bulutlar yüzük gibi dağılacak bir o yana bir bu yana Ümitler akacak yarınlara Kumrugiller meleği! Selam olsun şanlı ilhamına |
Harika bir şiir.
Tebrik ederim.
Kaleminize sağlık.
Gönül sesiniz daim olsun.