Yalnızlığım Ağırlasın Seni
Koşuşturduğum caddeler saklı her zaman göz kapaklarımın ardında,
Hayal dünyam çok geniş, tek bir yere sığdıramadığımdan seni, Sen eksik kalan yanım, sen sığınamadığım, sen sığdıramadığım tarafta Seyyah olup gezindim, genzim yandı. Sen ortalardasın ben arafta. Küçük bir köy kasabası gibiydi hayalini kurduğum büyük senli evimiz. Kim bilir ne kadar soğuk aldın, içtiğin ilaçlar kopardı beni senden. Yokluğuma ağlayan sen, şimdi hangi varlığa bulandında gittin benden. Sen kokan birşey kalmadı bende, aslında sen bile kalmadın... Hiç bir sessizlik sen kadar susmamıştı, yapışmamıştı boğazıma. Seni bensizliğe emanet etmek çok zor, ne bileyim işte yakışmadı bana. Artık suskunluğum ve yalnızlığım ağırlasın seni, Çok gördün demek bana seni, mutluluğu, ağladığımı görmene rağmen bana. İçimde sessizce çığıran bir ses var şimdi, sen gibi uzak bana sen gibi can yakan. Boşvermek ne kadar kolay geliyor değil mi bazen insana, bazende yakıyor biliyor musun eritiyor günden güne. Nefes kesen bir soluk aldın mı yanarsın, her soluğumda sen varsın her yanan ciğerimi soluduğumda bile adın. Şimdi gel desem sana haykırarak yine gider misin ? Yoksa adını bile anmayacak kadar unutsam gelir misin ? Acımasızdır işte böyle herşey senin gibi, acımasızdır aşk gibi, acıma sızdın işte unutmak mümkün değil seni. |