Yüreğin Çırpınışı
Derin uçsuz bucaksız ,karanlık dipsiz kuyu
Zehir gibidir sanki içinde katran suyu Derde kedere karmış fışkırdıkça çamuru Ne gözlerde fer kalmış ,ne kulaklarda duyu Oysaki ta ezelden yoğrulmuştu hamuru Yok olan ümitlerden medet umar dururken Feryadı figân olmuş yüreğine vururken Bulamamış dermanı sineyi yordukça can Bereli ağaç gibi yaprakları kururken kalmaz hiç tahammülü damardan sızdıkça kan Nasıl dayanır beden bunca azap içinde Sanki felek tokadı indirmiş sert biçimde Düşürmüş çatık kaşı. gülmesini unutmuş Perişan durumuna boyun eğmiş seçimde Böyle bedbaht yaşarken sevincine umutmuş Alnında kara yazı silinmez öyle çabuk Deşilen kanlı yara bağlamaz ki hiç kabuk Yüreği paramparça nefesini keserken Ne yaparsa boşuna hayatı abuk sabuk Poyrazın asi yeli yüreğinde eserken Nesrin Önem Demir 25 06 2015 |