GÜNEŞİN OĞLUKimler geldi kimler geçti yürekten Hepsi ayrı acı ekti içime Aşık olacakken döndüm direkten İntizarım budur gider gücüme Yaklaşma yanıma güneşin oğlu Bulaşma canıma güneşin oğlu. Sümbülüm diyenler dalımı kırdı Çiçek vermez oldum küstüm ellere İçimde büyüyen zalim o kurdu Söküp atamadım sardı dallara Şafağa büyülü matem gözlerim Dileme boşuna gizli izlerim. Sana sevda sözü versem ne olur Sen ki alev alev yanan bir ocak Benim nefesimse karayı solur Geceyle gündüzüz açamam kucak Sende yeşillenir yaprağın hası Bende karanlığın korkunç nüshası. Sen başka gönüle güneş gibi doğ Bırak karanlıklar üstüme kalsın Sevdanın kalbine şefkat olup da yağ Benim karanlıklar yüzüme çalsın Uzak diyarların parlak güneşi Böyle bir sevdanın bulunmaz eşi. Ayvazım DENİZ |
Armudun sapı, üzümün çöpü( ona kazma, buna yanma) diye diye oldun kaldın turşuluk derler bak kızım sonra :))
Hem bak ne güzel babası da gûneşmiş
Kaçırma derim kaynanan çok soğuk kanlı olmalı. Güneşten yanıp kül olmamışsa hani :))
Ne yaz aşkkı, ne Akdeniz aşkı. Ula erciyesin karları eridi, Uludağ ululuğuna mı kara çaldırmak istemez anlamadım ki. Tam burada " dağ dağa kavuşmaz ama insan insana kavuşur " nah kavuşur, kader ayırdı mı bir kere, ördü mü ağlarını üçer beşer... Sezenin de dediği gibi kahbe kader :))
Sahi hacıya hocaya gidip muska mı yazdırsak? Sende başlama şimdi yalancı dolandırıcı onlar diye tv deki Hocalar gibi. Ula cin var dersiniz, büyü var dersiniz, ölümden sonra yaşam var dersiniz ve hepsinden önemlisi buna inanırsınız, sonra da yok böyle birşey dersiniz :))
Gidek gidek, nefesi kuvvetli bir hoca biliyom ben :))