Sonun başlangıcı
ve Tanrı tekrar baktı
ne zamandır pek aldırdığı yoktu ne çok aynı şeyleri tekrar ediyorlardı insanları aslında seviyordu sabah telaşla kalkışlarından akşam yorgun yatışlarına minicik kibrit kutusu gibi binalarına hırslarına acılarına kurulu bir saat gibi çalışmalarına sevmelerine sevişmelerine birbirlerini yemelerine seyre daldı yüzü asıldı fazla sıradan buldu sevmezdi durağanlığı bazı yerleri elindeki değnekle şöyle bir karıştırdı çok hızlı çoğalıyorlardı nasıl sığdırırım bunları şu minik yerküreye diye telaşlandı üstlerine biraz doğal afet biraz da kin serpiştirdi herkes birbirine girdi akıllarıyla oynamalı biraz dedi ya cennet ya cehennem diye ekledi içlerine bolca korku saldı yine tatmin olamadı ne yapsa artık pek tad alamıyordu ofladı pofladı yeni birşey dedi yeni bir yer bulmalı yeni yeni canlılar yeni baştan başlamalı ve o an kararını verdi elinin tersiyle birden topu iteledi küçük top yuvarlanıp ayaklarının dibine indi üstünde hışımla tepindi herşey paramparça yerdeydi ve işte sonun başlangıcı dedi gülümsedi Sezer Ergör Cülcüloğlu |