Mevsimsiz Hazirankırmızı gagalı küçük kuş öldü yağmur yağıyor ardından buğulu camlara bir cadı su kaynatıyor kazanlarda yere sarkan dudaklarında ah var upuzun sevmek fiilini çekiyor içinden sıra sıra dağlar ve iç çekiyor uzun uzun yollar hasretle acının türlü halini zerk ediyor toprağa mezarlıklar unutuyor tanrı, toprak anaydı... biliyor musun? şu anda, şimdi sesin geçsin istiyorum sesimden titreyerek ve dilimi yaksın dilinin yalımı Haziran hiç bu kadar mevsimsiz olmamıştı hiç bu kadar anlamsız kalmamıştı cümleler ve hiç bu kadar... kırmızı gagalı küçük kuş öldü duruyor bir kapta son yem ve suyu üşüştü başına böcekler ve sinekler dilsiz bir ağıt plakta dönüp duran cızırdayarak ilk defa şairliğimi vurasım var kalemimin tam ucundan yakasım var tüm yazdıklarımı ilk defa bildiğim bütün kelimeler yetim anlamsız ne desem ne yazsam bir şarkı söyle bana Içinde mavi olan göğümü ve denizimi geri istiyorum sesin geçsin sesimden titreyerek ve dilimi yaksın dilinin yalımı gel kurtar beni bu karanlıklardan korkuyorum çok! çok korkuyorum... 09:30/23.06.2015 |
Içinde mavi olan
göğümü ve denizimi geri istiyorum
sesin geçsin sesimden titreyerek
ve dilimi yaksın dilinin yalımı
gel kurtar beni bu karanlıklardan
korkuyorum çok!
çok korkuyorum...
Anlamlıydı şairem saygılarımla...