NİYAZNedir Allah’ım böyle, ümmetin garip hali? Gaflet içine düşmüş, çırpınan bir ahali. İfrat tefrit arası, sağa sola savrulur, Ya ayazlarda donar ya çöllerde kavrulur. Kimi darlık içinde, kalmış lokmaya muhtaç, Kimi israfta yüzer, başında altından taç. Müstekbir idareler, halkına karşı yaman, Kalmak için makamda, batıldan diler aman. Tevhit dilde sadece, gönüller paramparça, Kırılmış bir cam gibi, dağılmış parça parça. Hani ya şahit ümmet, erdem, ahlak, adalet? İman kalplerde mahpus, hüküm sürer dalalet. Kur’an okunursa da, manasına bilen az, Ritüele dönüşmüş, ahkâmına bakılmaz. Kandillerde camiler, dolar da taşar bile, İkame edilmekte, farz yerine nafile. Nice beldeler var ki, işgal altında inler, Bazıları pek rahat, oturmuş masal dinler. Kopkoyu bir karanlık, geçit vermez geceler, Mazlumlar gözü yaşlı, şafakları heceler. Sensin mülkün sultanı, Ya Rab hidayet eyle, Bitsin bu zilletimiz, artık nihayet eyle. … Nedir Allah’ım böyle, hani imanın nuru? Kalmamış Müslümanda kul olmanın onuru. Rezzak sensin der ama Karun’un kapı kulu, Yarın endişesiyle hesap eder bir pulu. Hükmü Lillah dese de, tağutlara başvurur, Gidip zalim önünde el pençe divan durur. Terk etmiş yürekleri, Hakka köle cesaret, Kaplamış coğrafyamı, kahredici esaret. Unutulmuş akitler, ne misak ne emanet, Gafletten öte bir hal, bunun adı ihanet. Kimi sözde âlimler fetva verir harama, Kıssa anlatır durur, deva olmaz yarama. Öyle gruplar var ki, güya cihat etmekte, Nedense hep güçleri, Müminlere yetmekte. Bazıları pek mahir, pusu, tuzak kurmakta, Yaptığını hak sanıp, karşı safta durmakta. Öyleleri de var ki, dini kültür sanmakta, Öykünüp de batıya, onun için yanmakta. Ye’se düşmüş yığınlar, umutları sönmekte, Ahir zaman bu mudur, iman kora dönmekte. Sensin Rahman ve Rahim, bize inayet eyle, Bitsin bu gafletimiz, lütfet hidayet eyle. Şu mübarek Ramazan hürmetine ya Rabbi, Bu zelil halimize artık nihayet eyle. |
Kutluyorum kalemini
_____________________________________saygılar selamlar