Sonra...ben böyle yazmaya başladım mı oturup bir ömrün kıyısında bilmek lazım okuyamadıklarım ve duyamadıklarımdır canımı yakan! ve dağılmak lazım bir efkar gibi bir kadeh beyaz şarabın kırmızı tortusunda... siyaha bulanmış bir metnin içinden mavi mürekkep lekelerini ayıklamak zor değil ve zor değil yoldaş ihanetinden düş’erken kolların iki yanına yolun şad olsun başın gibi demek düşmana bile... kalk gidelim ruhum bu dünya ve bu insanlar bize göre değil haydi gidelim ömrüm bir ömre biçilen bu eza hak değil! tutup bir türkünün nakaratından aynı yeri dolamak diline tutup bir yarin kolundan aynı yerinden dolanmak beline toparlan zihnim bu hayat d’ar gelir bize haydi gidelim! -ah gidelim demekle bitseydi her şey! bitti dediğin yerden başlamasaydı hayat yeniden! ihtiyaçtan satılık az kullanılmış bir hayat yok ki raflarda bir yığın anı var tavan aralarında ölüme terk edilmiş az küflüsünden ve az tozlusundan ısmarlamak lazım tedarik amcaya! tam da burada bitmeliydi bu şiir yarım kalmalıydı şairi gibi ama yok! ille de biraz romantizm ve lirizm yoksa yanında zengin kafiyeli fakir bir şiir hediye edilse bile bitmez bu alfabe! evet sevgilim gözlerine ihtiyaç duyuyoruz ben ve şiirlerim gel ve tamamla bizi! sonra gideriz... 09:30/17.06.2015 |