Hüzün'lerime Güle Güle
Sakin Dönme Geriye...
hüzünlerim fırlatıp attım sizi yüregimden gökyüzüne, sevgi yağmuru olup yağın üstüme, yüregime bahar gelsin istiyorum... seninle doğmadım hüzün, önceleri yoktun yanımda, hayatımın daha başında, genç kızlık çağımda, daha ilk mevsimim, ilk yaprağım, ilk tomurcuğum, çiçeklenip açmadan, ilkbaharımda; tanışmasaydım, hayatımda olmasaydın, ilkbaharı yaşamadan, sonbaharı yaşattın.. daha onyedimde tanıştık senle, dedin ki adım hüzün.. genç demedin, yapıştın yakama.. Sakarya, İstanbul arası yol uzun, gece karanlık ve ayazdı, çaresizliğime.. Ağustos ayında kar yağar mı ? yağar mı ? yüreğe.. yağdı işte..... beyaz gelinlik rüyalarım oldu, acımsa kar yangınları.. giyeceğim elbet beyazları, bu dünyadan gelin giderken... neşem gitmişti sen gelince, kahkahalarım kaldı mazide.. öyle bir yerleştin ki içime, yalnız kalırım diye, git, diyemedim.. mavileri bana ver; bu kadar keder yeter, hüzün getirdin bana, giydim hüzün gelinliğini siyahından, üstüme.. birlikte yaşlandığım, hüzünlerim.. saçlarım kar beyaz oldu, yaş elliyi aştı nasılsa; artık azad edin beni, yüreğimden, bedenimden, dilimden, gözümden, benliğimden, istiyorum, gitmenizi.. bir köle gibi, seven bir yüreğin içinde, kalbimde prangalar.. bırakıp beni orda esir, arkanıza bakmadan gidebilirsiniz... 14 Haziran 2015/14:40 Gülfem |