dün sana bir şiir yazdım..
içimdeki sızını atarak
ve yeryüzünden çıkarak
hiç yaşamadığım anların
hayalini satırlarıma kurdum
düşlerimin yapayalnız
ve düşüşlerimin o zamansız
çığlıklarında seni bularak
her telafisi olmayanın
gökten inerken o damlanın
sana kavuşacağını bilerek
ve ıslanmayacağını düşünerek
sana çizdiğim resmin üzerine
koskocaman bir de şiir ekledim
sırılsıklamlar ıslanmaz derdin
oysa bir kalbim kupkuru şimdi
alacaklı gibi hislerim
seni arzuluyor bir tek ellerim
ben ömür bıyu seni bekledim
ama hiç geleceğini düşünmeden
ama hiç gelmeyeceğini bilerek
dün sana bir şiir yazdım..
hani o zamansız zamanlarda
hani o sessiz çığlıklarda
kadınların kızlık zamanlarında
susuz yaz akşamlarında
ve henüz doğmamış bebeklerin
allaha söz verdikleri gecede
seveceğime ve hep seveceğime
ve hatta hiç nefret etmeyeceğime
yalan söylenen o ilk sözle
ardı arkası kesilmeyen o anlarda
bir doğrum bile olmamıştı daha
işte o an hangi mevsim bilmem
kapımı çalan senin hayaline
oturdum, doyasıya yazdım öylece
bir satır atlamadan ve eklemeden
bir koku daha zerre duymadan
senin kokuna sarılıp da orada
öldüm, canlandım defalarca
azraile karıştım ve hatta aylarca
oturdum en güzel meleklerin karşısına
içtim, ve hatta bazılarıyla
seni düşünerek o sapsarı biralarda
üzerine damlattığım sigarayla
sarhoş olmaya da başladıkça
ayılmak geldi sonunda aklıma
dün sana bir şiir yazdım..
çocukların henüz ergen döneminde
birini sevmeye başlamadan önce
o tek kişilik yalnızlıklarına
oysa biz iki ikişiydik amma
ben hala yalnızdım senin yanında
iki kişilik yalnızlık daha zormuş
tek kişilik yalnızlığıma hitaben
yazdım olabildiğine yeniden
kurduğum eski düşlerimi özlerken
yeni bir tane daha kalmamış meğer
seni öyle çok çizmişim ki kafamda
kalbimde yer kalmamaış meğer
öyle özlenen işte o akşamlarda
içtim, ve hatta yaktım bir sigara
çıktım en yüce zaatların karşısına
anlat dedim, son zamanlarım adeta
cevap veren olduysa da
ben duyamazdım zaten galiba
zira bu sarhoşluk geçiciydi ama
dün sana bir şiir yazdım..
okudum yüksek sesle defalarca
her uçak inişinde hava alanına
denizlerin bir de mavideki gemilerinin
ve o iğrenç sren sesleri arasında
bazı satırlarda seni bile unutarak
oysa unuttuğuma da ağlayarak
seni içtim o sapsarı soğuk biralarda
seni soludum o ölümcül sigaralarda
uyanmak olmasa dedim kendime
oysa bak uyandım bu sabah yine
bugün sana bir şiir yazıcam..
içinde gül kokuları ve tövbeler
içimde affet diye yalvaran yakarışlar
sesimde hüzün alnımda dik bakışlar
seni çizdiğim çıplak kadınlardan uzak
ve her birini de yarıp yırtarak
sana kavuşmak ümidiyle bir günlüğüne
seni tanrıdan dileyeceğim yine
yaşamak adına, tutunmak adına
ama biliyorum gelmeyeceksin yine
gelmesen de yazacağım son satırına
bu gün de yarın da yazacağım
sen okumasan da, bilmesen de
ve hatta allaha söz vermeyip
dünyaya kaçak gelsen de..