toroskent(güzeli)..bir adam var sahilde düşünceli.. göz kapakları ağır bakışları uzun yüreği menzilinin çok ötesinde ya düşünüyor ya bekliyor birini ince hafif sakalı düzgün taraklı deniz nimetleri kokusu burnunda oturmuş başı hafif bekleyişi mamur elleri kasvet beyaz kayaların birinde ve en tehlikelisi böceklerin-üzerinde sanıyor ki gelecek o beklediği biri bir adam varsahilde-bekliyor gelmeyeni.. güneş bile en son uğrar bu limana ancak götürdüğü fazladır getirdiğinden sulak sesinde o adam irkilir akşamları yıldızları öldü sanıp ağlar sabahlara ve her gece hem de-unutkandır insan ya doğumuna benzemez hiçbir şey yine de ve en güzel gökyüzünün bu şehirde bir tek sahibi bulunmaz nasıl oluyorsa martıların çığlıklarına takılmaz kulakları bir adam var sahilde her günü aynı.. dudakları ve elleri hafif titremeli buğulu gülüşleri aynı yere nakışlı ince süzmeleriyle gökyüzünden aşağı denizim mavisine bulaşmış bakışları umursamaz en yücesi gelse kralı ama bir çocuğu da bilir sevmesini çünkü çocuk olmuştur çoktan daha önce ancak kral ne demek bilmez ne yapsın bir adam var düşleri her gün aynı.. buranın kadınları çok bilmez sevdayı on dördündeki düşleri yoktur çocukların ve İstanbul da yoktur gidilecek-görülecek varsa yoksa ipek mendiller,kağıt uçaklar bozuk radyoda dinlenen eski türküler oysa yine de umursanmaz çok defa bayram-düğün,yine birlikte yaşanır ve cenaze gibi hep birlikte yaşlanılır belki de gittikleri liman da aynıdır kim bilir bir adam var sahilde düşlüyor-olmayanı.. |
Hep olmayanı düşleyerek geçti bu hayat...
"Zaten Yok Bir Tren Penceresinde Hiç Kimsemisin Bilmem ki Nesin ? "
Eyvallah Yürek Açımına...