Çerçici
bir bardak kırık leblebi
yanık kokulu iki üç tane keçiboynuzu unlu kırmızı iğde çocukluğumuzun yiyeceği tatlımı tatlı çerçinin geldiği gün bayramdı sanki elinde zincire bağlı terazi ortasından tutardı küçük elleriyle bizim köye gelen çerçici hamdi amca bir atı iki taraflı çuval heybesi bütün sermayesi ötesi berisi kırık leblebi keçiboynuzu horozlu kırmızı şekeri para lazım değildi şimdiki gibi kağıttan dünyalara rağbet yoktu...eskiden -takas ederdik çerçiden- naylon eskisi yün çorap parçası kümesten arakladığımız çil tavuğun yumurtası yalvar yakar ebeye dedeye koparabilirsen bir mucur karakaçanın arpası ve köz gibi buğday...hediklik ya da kavurgalık denilen geçmiş zaman eğlencesi verilmez ya mecbur kalırsak son çare kıl çuvaldan gönülsüzce çıkarılan bir çinik güzelim üveyik buğday şimdi hangi çocuk bilir bunu musluktan akan çikolata varken acaba bizim aldığımız tadı alırmı tüm yeyip içtiklerinden (günbatımı düşleri...sy.58-59) Arap Kurt |
okuduğum bu güzel şiire bir anımı bırakıyorum
saygılarımla...
Çerçici
Henüz emeklerken öğrendik, tüm oyunları...
Yalancı memeler, yalancı emzik
Yürümeye başladık
Oyun değişti
Haydi, arkadaşlar sırada evcilik
Ali damat olsun, Ayşe gelincik
Çamurdan ev yapalım,
Çalıdan bahçe,
Taştan keçi,
Erikten inek,
Cevizden koyun
İsimler takalım yalancıktan
Ahmet kurt olsun, eke Seyit tilki
Koyunlar kaybolunca aramaya ne hacet
Eke Seyit yemiştir bil ki
Çerçici Fazlı geliyor, avaz avaz bağırarak
Çerçici geldi çerçici…
Haydi, çerçici geldi…
Yün alıyom,
Bakır alıyom,
Çerçici geldi çerçici…
Arada bir soluklanıp, başlıyor tekrar çerçici
Çorap eskisi alıyom,
Naylon eskisi alıyom,
Yün alıyom
Haydi, çerçici geldi çerçici…
Çakıldaklı yün parçalarını
Yırtılmış naylon ayakkabılarını
Sermaye ediyoruz tüm oyunlarımıza
Bir avuç kırık leblebi,
Bir avuç kuru üzüm
Alıyoruz tüm sermayemize
Ve hep bir balonumuz da olsun istiyoruz
Kırık leblebi, bir avuç kuru üzüme yeterken
Yetmiyor bir balon almaya para
Gün batımı yaklaşıyor
Çerçi-cinin ayrılık vakti de
Köyün yaylımdan dönen mal, davar eşliğinde
Tekrar avaz avaz sesleri duyuluyor
Haydi, çerçici gidiyor çerçici…
Küçücük dünyamızdaki, kocaman evciliklerimizi yıkılır
Babamızın oğlum nerdesin haydi eve gel seslenişinde
Günün çocukluk yorgunluğunda eve gelir
Yer yataklarına uzanır çerçicinin hayaliyle
Uyumaya koyuluruz yanan gaz lambası
seyrinde İdare eşliğinde.
Haydi, çerçici geldi çerçici