Ne mümkün...Gırtlağımı sıkıyor, eli dikenli gerçek Ağzımda dilim varken sessiz kalmak ne mümkün Ölümü hatırlatır, güzden kalma bir yaprak Vakit saat gelince nefes almak ne mümkün İnandığım doğruyu çalıp götürdü yalan Umudunu yitirdi umuttan artakalan Yerin altı üstü de aynı demektir ziyan Ağıt düşer payıma susup gülmek ne mümkün Üç beş kuruş veripte aldığım eğlencelik Hangisinden vazgeçsem hangisinde öncelik Uzat ömrümü tanrım sadece bir gecelik Ecel denen o andan zaman çalmak ne mümkün Nefsim ile gölgem ki; fersah fersah önümde Bekliyorlar sonumu uçurumun sonunda Kurtulacak benliğim belki günün birinde Her şeyi bilsem bile kader bilmek ne mümkün Yeri göğü taşları ayağıma çağırdım Suyun gücü yetmedi kurşun gibi ağırdım Dibine çekti deniz imdat diye bağırdım Vurgun yedim böylece geri gelmek ne mümkün Mümkünü yok kurtoğlu çaban gider boşuna İmrendirir yaratan gökte uçan kuşuna Yalan dünya nimeti gidebilir hoşuna Arzuyu ve hevesi hepten silmek ne mümkün Arap Kurt |