Siyah ceketli bir gecede yakama iliştirdim hüznü.
Geçmişle gelecek arasında ârafdayım.
Bir balıkçıl kuşunun kursağında denizler ötesine taşınmış aşk.
Ben ise yüzmeyi bilmiyorum.
Bir zerdüşt ateşine eş yangınlar var içimde.
Ördüğüm duvarda ise bir musevi ağlıyor.
Kaç İsevi geriliyor zihnimin çarmıhına.
Anlaşılamayan bir âyet gibi susuyorum.
Parçalanmış mâziyi onarayım diyorum,
Hiç yakışmıyor eskimiş kumaşa uladığım yamalar.
Avuçlarımdan hiç semaya yükselmedi sanki dualar.
Biliyorum;
Bütün beyazlar kirli artık.
Mimlendiği için sustu dilimdeki avazlar.
Oysa ne çok isterdim anlaşılmış olmayı.
Konuşmadan sessiz cümleler kurmayı.
-Ne yazık ki;
Zifiri bir gecede kırıldı kandilim.
Ateş böceği karanlığa esir düştü.
Bulamadım bir türlü elması.
Bahtımıza yine kömür düştü.
Bütün beyazlar kirli artık.
Kesildi sesimiz, soluğumuza ah-ı figan düştü.

Gülce