Son şiir
ıslıklar calıyor temmuz
yürek meydanlarında acılarıyla hasretiyle bizi tutan aşkımız koşturuyor şimdi sokak çoçuklarıyla bu ince yolların her biri kale kapısına cıkar bir kaç yürek bölmüşlüğümüzde vardır terden yagmurdan ve gözyasından ıslanan sundurmaların altında oysa bu yolları birtek kuşlar bilir ve sen temmuz zamanı bölüyor iki yakasını boynumun şimdi ne göçmen kuşlar kaldı catılarda nede sen bu yagmurların hepsi kara gözlerime cıkar güzel yüzlüm ve istinasız terk etmekte sana degil elbet kuslara yakısır yinede kuşlara benzeyen ömrümüz tatlı bir baharda ıslıklar calıyor sanki yangın yerinde can telasında bu temmuz ne mendebur ne yalnız biz sokaklarında yalın ayak fukara çoçuklarıyız bir kaç hayat unutmuşlugumuz var elbet yamalarıyla sırtımıza bulasan bu eski kazaklarda bir kaç dilekte tutmuslugumuz var elbet gözlerimize karısın yagmurlardan kurtuldugumuzda çelikten evlerinize belki düşmez sarı saclı temmuzlar dişlerimizle böldügümüz düşlerin en sarabi ve gülümseyen ölüleri oysa ne fevkalede yaşamaktır öpmek gözlerinden şimdi denizi |