SİYAH-BEYAZ AŞKLAR
AZİZE-((*-11-*))
Artık okullar açılmış Bizde biraz daha büşümüştük Orta okul son sınıftayım Yetmişli yılların başlarıydı Söylermisin bana, şimdi nerdesin Seni getirmiyor, yol bahar gözlüm Sanırım kokunla, bir seherdesin Seni anlatmıyor, yel bahar gözlüm Ben bir taraftan böyle şiirler yazarken Diğer yandan da Karacaoğlan, Karakız Tahir İle Züre Ferhat ile Şirin Kerem ile Aslı Sürmeli bey ile Senem Gibi kitaplar alıyor onları okuyordum Hatta hepsini bir matbacıya götürüp Tek cilt bir kitapta toplamıştım O yıllarda Pamukkale’de Festivaller olur Antik tiyatroda da konser olurdu O yıl Yıldız Tezcan Ahmet Sezgin, Saniya Can Gelmişlerdi Sokaklarda Destancılar bir yandan bağırıyor Matbaada bastırdıkları türkü sözleri Ve destanları hem okuyup hem satıyorlardı Rahmetli Erzurumlu Rasim Abi Uzun boyu ve harika sesi ile Dolaşırdı garajda, Pazar yerinde sokaklarda Bir yılbaşı gecesi Elim bir trafik kazasında kaybettik onu O dönemin destancılarından Sadece Osman Kam kaldı Çal İlçesi Boğaziçi mahallesinden Son destancı Hayatını hamallık yaparak kazanıyor Ara sıra gidip konuşurum Hatta geçen haftalarda bir röpörtaj yaptım YAZ-AR-BİR ‘in BİR dergisinde Yayınlanacak Pamukkalede onbinlerce insan O panayır alanları Dondurmacılar Kar şebeti satanlar Sıcak su havuzlarının doluluğu ..Ve Antik tiyatrodaki konserin başlaması Hey gidi günler heyyy Şimdi düşünüyorumda Ne zaman Tren istasyonunun oralardan geçsem Hep şu şarkı aklıma gelir “”Beraber çok mutluyduk, neden ayrılık oldu Zalım gurbet treni, seni elimden aldı Artık sabrım kalmadı,dön gel gurbet treni Sevdiğimden bir haber,al gel gurbet treni İçimdeki hasreti, dindir gurbet treni İçimdeki ateşi, söndür gurbet treni Yıllar geçti aradan, haber bile salmadı Döndü gurbet treni, yarim neden gelmedi Artık sabrım kalmadı,dön gel gurbet treni Sevdiğimden bir haber,al gel gurbet treni İçimdeki hasreti, dindir gurbet treni İçimdeki ateşi, söndür gurbet treni”” Ah azizeeeee……. (Devam edecek) Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |