ÇOK UZAĞINDA AŞKIN...
Şimdiki zamanın somutluğunda
Can çekişirken imge ordusu, Soyut bir yadsımazlıkla Böğründe yılgısı geçmişin. Depreşen hüzünle Nice betimleme O boyutsal coşkunun tek mihenk taşı. Sayısız çekince adına Aldığı aşk yarası Silik bir izlek sadece mizacının sunumu Sıradan bir edim hatta O yok oluş. Doğumundan bu yana İçine çekildiği ana rahmi Uzak kalmak maharet ise ihanetten, Katsayısı o istimlâk etmiş ruhun Enkazı ne varsa geride kalan. Ne tek bir motif Ne tek bir bileşke Hatta sıraya girmişken Varsın devinsin hüzün alayı. Eğreti ve yeknesak bir aşk Varla yok arası Nezdinde koca bir hiç Derin bir iç çekiş… Dokunurken usulca rehavet Ölümün soğuk nefesi Yalarken yüzünü. Nice atak eşliğinde Depreştiren üzüncü Kıyısında ölü düşler. Hayali bile güzel dememek adına Uzağında çok uzağında aşkın Ne reddi mümkün ne kabulü, Yadsınamaz bir tedirginlikle Sığındığı masumiyet Payına düşerken sükûnet, Fısıldar en derinden o iç ses: Zamanı geldi, perdeyi çek… |
Özlem Demirkaya &*.*&