hayali butlan (1)Uzun zaman oldu birini sevmeyeli,hep sevmek isteyip korkup kaçalı… ‘’yara’’ diyordu sevdiceğim, yara...‘’ben açmadım yaralarını’’ diyordu Ben kaçıyordum aşktan, O, aşkla geliyordu Ben öyle sanmışım en azından,sonraları anlıyorum.. Annemde bırakmıştı beni, alışkınım bu sebepten Kaç yaşımdaydım hatırlamıyorum,gitmişti işte İçi su dolu bir maşrapa ,tarak batırılarak taranan saçlarım... Okula gidiyordum hatırlıyorum, bitlenmiştim, saçlarımı kesmişti bir ağaç dibinde. ağlıyordum. ‘’ağlama kökü sen de yine uzar’’ diyordu annem. uzardı elbet. Ama bir de erkek gibi bir saçla okula gitmek vardı, başımda sarı orlon bir bere, utanıyordum... Annemden bana kalan bunlar işte... Sonra bir kadın geliyordu,dayaklar eksilmiyordu bedenimden.. Ablam her dayak yiyişimde ‘’yetim’’ diye bağırıyordu, ‘’yetimsin sen’’ diyordu.. Bunu da benimsemiştim, buna da alışmıştım. Gözyaşlarımı, yediğim dayakları,bilmeyen babama sığınıyordum, vatanım oluyordu. Onun boncuk gözleri üzülmesin diye o çocuk aklımla hiç bir şey demiyordum, diyemiyordum. Çok kez gitmek istedim bu evden,içimden bir ses hep beni kilitledi bu eve. Giden ayaklarıma her şeyden habersiz olan babam ‘’dur’’ diyordu sanki.. Tabi,gitmeseydi annem keşke… Uyku sersemi kalktığım öğlen uykumdan, küçük adımlarla yorulduğum, kısacık mesafelerde, aramasaydım sokak sokak annemi… İşte hep bu yüzden, hep onun eksikliğinden beceremiyorum bir şeyleri hala Yani alışkınım ben gidenlere,gitmek isteyenlere, gidemeyince hırçınlaşanlara... Sen de gittin sonra ... Yokluğunda kucakladım yine gözyaşlarımı avuçlarım ıslandı, Ettiğim her duadan sonra ellerimi yüzüme vurduğumda, yüzümü silerek söyledim aminlerimi. Günlerce aynı kıyafetle oturdum tek odalı bu evde, canıma kastedediyordum her gün her gece Seviyordum ulan ben seni. çok seviyordum ’’gelse daha çok severdim’’diyordum, ’’mutlu ederdim ben o adamı,’O mutlu olsun bana yeter’’diyordum Zifiri yırtıyordum gecelerden,şafaklara söktürüyordum her günü Ölüm oruçlarımı sigaralarla bozuyordum her dakika, her güne 61 gün borçla giriyordum Karga burunlu kerpetenler sıkıyordu etlerimi, ben can yokluğundan kanayamıyordum Kaçıyordum insanlardan, dostlardan,tanışlardan Bazen alıp başımı gidiyordum, bilmediğim sokaklarda buluyordum kendimi Bildiğim yerlerde kayboluyordum Duruyordum öyle sabit bir noktaya bakar gibi nereye baktığımı bilmeden Zihnim hep aynı düşünceyle yoğruluyordu, ve ayaklarım hiç yorulmak bilmiyordu Bilmediğim kaç sokak arasında kaç kere kendimi silkeledim,onu da bilmiyorum Hiç tanımadıkmadıklarım adres soruyordu, ben aval aval bakıyordum Bildiğim her şey siliniyordu, acılarım ise beynimin içine bir kalem yerleştirilmişcesine sürekli tireleniyordu Yanımdan eksik etmiyordum zıkkımın dibi sigaramı Oturuyordum bir bankta,bir sigara yakıyordum, ardından bir tane daha,sonra bir tane daha Hiç içmemiş gibi, bir öncekini içtiğimi unutarak,bir tane daha yakıyordum Akşam oluyordu, yürüdüğüm adımlarım çoğalıyordu, Kalabalıklarda başı öne eğik yürüyordum, bana çarparak geçiyordu insanlar,sesim çıkmıyordu Eve varıyordum, odaya girip yatağıma gömülüp ağlıyordum Yetmiyordu acılarım bana, daha fazlası mübah gibi daha da çok demliyordum acılarımı, özlemlerimi ‘’ne yapacağım sabaha kadar’’ diyordum, ‘’nasıl bu geceyi de sabah edeceğim’’ Geceler çok uzun oluyordu, sensizlik derin, özlemin ağır,dilimde dualar, avuçlarımda aminler, Burnumun direğinde sızlama, böğrümde yanık sislenmiş bir acı Hazmedemiyordum içinde olduğum durumu Her gün yine yeniden kendi kendime konuşuyordum Kendim soruyordum sana sormam gerekenleri,kendim cevaplıyordum Çıkartamıyordum içinden bu tek kişilik,kahrolası tatmin edilmez soruların cevaplarını.. Kahrolası gece sabaha dönüyordu yine Yağmurlar ıslatıyordu şehri,karlar yağıyordu geçtiğin yollara, mevsim değişiyordu, kış oluyordu Sana,soğuk sabahlarda rüzgarlar değiyordu, ben üşüyordum... Yarım yamalak uyuduğum uykularda bile gelmiyordun rüyalarıma Biz yüzlerimizi bile esirgiyorduk iki durak ötelerimizde Herkes sevgili oluyordu Şubat ayında,şubat 14 oluyordu Çokta önemsemiyorum takvimdeki tarihleri aslında,zaten hepsi sensizliği sayıyordu Tamı tamına sekseni bir gün geçiyor, Şubat 24 ünden vuruyor günü Oniki dakikalık uyuduğum uykumdan irkiliyorum Kalp atış hızım normal aralığın iki katı; 125 phm Ruhum mu çıkıyor canımdan, can mı çıkıyor canandan bilmiyorum Yarım bir kalple,umutsuzca sana çırpınıyorum, son nefesim çıkmadan sanki Hakkını almış sensizliğin, yokluğunun yoksulluğundan arındırıp kendimi Varlığına hapsediyorum beni.. S.T. 04:00 / 16.05.2015 |